Veraset yolu ile mi intikal eder

Değerli kardeşlerim, bugün de çok hassas bir konuya değinmek istiyorum. Bilindiği gibi dünya devletler idaresinde: Sultanlar, krallar, hanlar, beyler, devlet başkanları kendilerinin ebediyete göçmesinden sonra devleti kimin idare edeceğini ilan ederler. Halen günümüzdeki dünyada demokrasi olmayan ülkelerde birçok kral ve devlet başkanı evlatlarından kendisinden sonra kimin devletin başına geleceğinin seçmiş ve ilan etmişlerdir (veliaht seçimi). Bu normaldir, değildir. Onu tartışacak değilim. Asırlardır böyle bir teamül ve gelenek vardır. Benim üzerinde durmak istediğim tarikatlar da şeyhin üfulünden sonra aynı aileden, aynı soydan, varsa şeyhin çocukların dan veya torunlarından birisini (İlmi kariyerine, manevi tekâmül derecesine bakılmadan) hemen tarikatın başına getirerek onu şeyh ilan ederler, kendisine biatlar yaparlar. Şeyh efendinin yeni varisine şeyhin makamı teslim edildikten sonra (Yaşı ne olursa olsun. İsterse de Kur'an-ı Kerim'i yüzünden dahi okuyamasın. O her şeyi bilendir artık.) Sıra yeni şeyh efendiye, abiye veya büyüğe (Her cemaatin kendine göre idarecisine verdiği bir isim var) kerametler uydurmaya gelmiştir. Bütün müritler yeni şeyhten, yeni ağabeyden nasıl aferin alacaklarının veya nasıl bir vekillik yahut idarecilik kapacaklarının hesaplarını yaparlar. Aman Ya Rabbi! Belki de düne kadar beş vakit namazını dahi kılmayan, babası veya dedesi şeyh olan bir genç babasının, dedesinin ölümünden sonra onu postuna oturtulduğu zaman, kendisi için müdahaneci, sahtekâr müritler tarafından bir anda; akıl dışı, mantık dışı, şeriat dışı, tasavvuf geleneklerine uymayan ne kerametler uydururlar!.. Li hikmetin çok genç yaşta veraset yolu ile şeyh (!) koltuğuna oturtulan zat için neler, söylerler, neler uydurulur neler!.. Kimisi düşen uçağı durdurur. Kimisi kara saplanan otobüsü kurtarır. Kimisine iki peygamber kuvvetinde, her iki elinde Allah'ın (CC) verdiği bir peygamber kılıcı var. (Divanı salihin toplantılarına katılır) Bütün yaptıklarının kararı orada çıkar(!) Yani divanı salihinde kendisine ne emredilirse yer yüzünde, müritleri