Kısa süreli geldiğim Almanya'dan bazı notlar

Bu bir seyahat yazısı olup, bahsedilenler tamamen objektiftir. Resmi bir işim sebebi ile kısa süreli Almanya'ya gelmiştim. Yıllar sonra yeniden geldiğim Almanya'yı bütün dünyayı etkilediği gibi, pandemi oldukça etkilemişti. Kiralar ve gıda maddeleri bir hayli yükselmişti. Tüm Almanya'da; tasarruf olsun diye gece saat birden sabah saat altıya kadar bütün sokak lambaları ve tüm aydınlatmalar söndürülüyor. Her taraf zifiri karanlık. 02.07.2023 tarihinde oğlum İsmail'in kayınbiraderi Ali Bilgi ve bacanağı Veli Çay ile birlikte Heilbronn ve çevresindeki camilere bir bir ziyaret eyledik. Eskilerde çok defa sohbetler ettiğim camilerde birçok dostla karşılaştık. Hemen hepsi bizleri çok çok sıcak olarak karşıladılar. Güzel sohbetler eyledik. Millî Görüş Fatih Camii çok canlı idi. Hem cemaat yönünden hem de talebe yönünden. Afrika, Bosna ve Kosova'da binlerce kurban hissesi dağıtmışlar (Cuma günü cemaate video gösterdiler ve geniş izahat verdiler. Ben de orada idim, doğrusunu isterseniz imrendim. Bu çalışmaları yürütenleri tebrik ederim.). Diyanet Camii ise uzun yıllar uğraştığı yeniden cami yapma iznini aldılar. Onlarda da yeni cami yapma sevinç ve heyecanı vardı. Ülkücülerin sahip oldukları Yunus Emre Camiinin mülkünü almışlar. Dışarıda çok güzel ahşap oturma yerleri yapmışlar. Orada da çok güzel karşılandık. Bazı eski arkadaşlarla sohbet eyledik. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar Cenab-ı Hakk'ın dinine rızaı ilahi için hizmet edenlerden Cenab-ı Hakk kat kat razı olsun. 03.07.2023 tarihinde Neckarsulm belediyesinde olan resmi işimi hallettikten sonra Neckarsulm'da Yüksel Beyin işlettiği Ünye Kebap salonunda Eczacı Mustafa Kara Beyle buluşup kahve içip, çok güzel geçmiş hatıraları tazeleyerek sohbet eyledik. Bazı ilaçlarım bitmişti. Sigortam orada da geçiyor. Doktora bir reçete yazdırayım dedim. Eczacı Mustafa Bey lüzumlu olan bütün ilaçlarımı verdi. Bütün ısrarlarıma rağmen reçeteye gerek yok dedi ve para almadı (Geçmişte rahmetli eşime de çok hizmetleri geçmişti. Kendisine teşekkür ederim.). Mustafa Kara Bey, biz Neckarsulm külliyesini yaparken kendisi Neckarsulm belediye meclisi üyesi idi. Hem belediyede hem de kendisi nakdi olarak çok yardımcı olmuştu bizlere. Eski dostlardan sayıları pek de azımsanmayacak kadar kardeşlerimiz baka alemine göçmüş. Allah hepsine rahmeti ile muamele eylesin. Birçokları emekli oldukları için onlar da yıllarca hasret kaldıkları vatanlarına dönmüş, çoğu Türkiye'de yaşıyor. Kışları biraz Almanya'da evlatlarının, torunlarının yanlarına dönüp bir müddet kalıyorlar. Eski canlılık yok. Eskiden Türkler hafta sonlarını bekleyemezlerdi. Birkaç aile hafta sonu bir evde buluşur. Yenir, çaylar, kahveler içilir, çok güzel sohbetler yapılırdı. Şimdi kuşak değişti. Üçüncü, dördüncü kuşak. Bu hasletlerden biraz uzak kalmışlar. KÜLLİYENİN DURUMU Bizim zamanımızda Müslümanların inşa eyledikleri üç bin metrekare alan üzerine kurulu olan Avrupa genelinde cemaati en kalabalık camilerimizden birisi olan Külliyenin durumu hiç de iç açıcı değil. Rabbim şahit olsun ki, bunları hislerime kapılmadan yazıyorum. Duyup dinlediklerimi ince eleyerek, süzgeçten geçirerek, hafifleterek yazıyorum. Cemaate mensup olanların son seçimde "Millet ittifakını" yani sol birliği desteklemeleri Müslümanları bir hayli üzmüştür. Müslümanların camiden uzaklaşmalarına sebep olmuştur. Hoca efendilerin birçok Müslümana, ihvan ve ahavata: "Sadabadı unutmadık, unutmuyoruz, unutmayacağız" diyerek mesaj atmaları Müslümanların camiden kopmaları