Rüşvet

Ne hâldeyiz, bilen varsa söylesin.Gerek toplum içinde, gerek ciddi -bildiğimiz- kişiler hakkında öyle şeyler ortaya atılıyor, halk mabeyninde öyle haberler konuşuluyor ki, hayret etmemek mümkün değil. Rüşvet, irtikâp, yolsuzluk ve lügatlarda adı bulunmayan nice istismar konuları... Bunların ilk sırasını işgal edeni ise, rüşvet! Malûmunuz; rüşvet, yaptırılmak istenen bir işte, kanun dışı kolaylık sağlanması için, bir kimseye mal veya para olarak sağlanan menfaat. Konunun ilgilisi kimseler, bu meselenin şer'î yönleri hakkında çok şeyler yazar, çok şeyler söyleyebilirler. Memleketimizde gün geçmiyor ki bilindik bir kişinin rüşvet haberi ortaya atılmasın! Gerek ahlâk içi gerek ahlâk dışı; maddî manevî, birçok şeyin rüşvet olarak kullanıldığı, şu günlerde sır değil; pek çok insan tarafından bilinmektedir. Bırakın elmalı şekeri (!), gülücüğün bile rüşvet olduğu; rüşvetin her yere sindiği, her yere sızdığı bir devirde yaşıyoruz. Aman Allah'ım, aman! Buna mukabil, size ecdad zamanından bir ahlâkî örnek: "Suçlu, kadıya rüşvet teklif etmiş. "Son derece rahatsız olan kadı, şiddetle bu teklifi reddetmiş. "Mahkeme safahatının ortalarında, o adama karşı, önceden gördüğü için bir ilgi uyanmış. Hemen, görevden istifa etmiş. "Konu şeyhülislâma gitmiş. "Sebebini soran şeyhülislâma, kadı, 'O şahsı mahkeme öncesi gördüğüm için bende ona karşı bir meyil uyandı. Bu sebepten, mahkemenin selâmeti için görevimden istifa ettim' demiş." Bir görmeye bile tahammül edememiş, kadı. Bırakın görmeyi, iş, başka semtte, başka şehirde; o da olmazsa başka ülkede görüşmeye kadar varabildiği söyleniyor. Rüşvetin devlet dairelerine, özellikle mahkemelere girmesinin çok büyük bir suç olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Cenab-ı Hak, Kitabında, "Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hâkimlere (idarecilere veya mahkeme hâkimlerine) vermeyin"1 emrediyor. (Bu ayette işaret edilen mana, daha ziyade rüşvet ve çıkarcılıktır. Binaenaleyh aldatma ve dalavere ile elde edilen bütün kazançlar haramdır.) Peygamber Efendimiz (asm) ise, bu konuda, "Hüküm vermede rüşvet verene ve alana Allah lânet