Karşıdaki kişi olabilmek

Empati, son yıllarda sıkça kullanılan ve kişinin, başka bir kişinin istek ve duygularını anlayabilmesi, başka bir kimsenin hâlini kavrayabilmesi manasına gelen Fransızca bir kelime!İnsanımız, öteden beri, içinde bulunduğu zorluğu, çıkmazı; maruz kaldığı olağanüstü bir durumu ifade edebilmek için, "kendini benim yerime koy" demez mi İşte, "eşduyum" ya da "duygudaşlık" olarak da adlandırılan empati de, bir başkasının içinde bulunduğu durumu yahut davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve özümsemek; bir cihette, kendi özünde hissetmektir. Yani, "karşıdaki kişi" olabilmektir. İşin açıkçası, başkasına yapılan şeyin kendine yapılmış gibi düşünülmesi; kendini, karşıdaki insanın yerine koyarak, ne hissettiğini görmeye, anlamaya, hissetmeye çalışmak. Atalarımızın yıllar öncesinden bugüne kayda değer bir mesajı olan, "İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır" sözünün ta kendisidir, Empati. Olumlu maksatlar için kullanıldığında iş birliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu arttıran bu kabiliyet veyahut bu davranış biçimi; kötü maksatla kullanılması hâlinde ise, manipülasyonculuk; diğer bir deyimle etkileyicilik, yönlendiricilik şeklini alır. Empati doğru kullanıldığı, buna, iyi niyet hâkim olduğu takdirde insanî ilişkiler gelişir. Meselâ: İnsanlar arasındaki kavgalar azalır ve zamanla yok olur. Aile içi Empati ise aile fertlerinin kendini, karşısındaki insan yerine koymasıdır. Bu sayede fertler karşısındakinin