Geçimle hoş geçinmek

Dünya dâr, insanlar da var oldukça, birbirimizle yüz yüzeyiz. Bir evde, bir işte; çarşıda pazarda, camide, cemiyette el ele, yüz yüze, gönül gönüle bulunmak gibi bir mecburiyetimiz var.Dolayısıyla, geçimle, geçinmek zorundayız! Münzeviler, mevzumuzdan müstesna. Geçim, insanların birbiriyle anlaşması, hoş geçinmesi olduğu gibi; "geçinme", evinin, ıyalinin maişetini temin etme gayreti ve ihtiyacını karşılama manasına da gelmektedir. Buna göre, geçim, manalar yumağı bir kavram. Dünya ile olan ilişkilerimizin ötesinde, evlerimiz de, bir küçük dünya. Ne istemez ki senden İçindeki canlara ekmek, gerek aş gerek. Olanları doğru tartan akıllı bir "baş" gerek. Öyle ya, mekânlar, yaşanılan müşterekler silsilesi; bir kucak can dizisi! Onları iyi geçindirmek; bunun yanında, onlarla iyi geçinmek gerekiyor. Peygamber Efendimiz (asm): "İktisat geçimin yarısıdır. Güzel ahlâk da, dinin yarısıdır"1 buyuruyorlar. Demek geçim, hüsn-i ahlâk, güler yüz, birbirimizi anlama, birbirimizle anlaşabilme olduğu gibi; çalışıp kazanmak, ıyâline bakmak; onları, kollamaktır. Bakınız bir atasözümüzde, "Geçimin geçim olsun da, oturduğun yer samanlık köşesi olsun" deniyor.2 Birbirimize, birlikte paylaştıklarımıza; birlikte oluşumuza kanaat etmektir geçim. Bir başka yönüyle: Gözlerin, gönüllerin birbirini görebilmesi, güzelliği sezebilmesi, "öteki"ni sevebilmesidir, geçimdeki gizli sır. Çünkü geçim, sadece beşerî ihtiyaçların, fizikî ihtirasların karşılanılabilmesi değil, aynı zamanda, "beşer" olmanın da, ta kendisi. Nebî-i Zîşan (asm) bir başka hadis-i şeriflerinde; "Geçimini yoluna koyması kişinin dindeki ince anlayışındandır. Seni geçindirecek şeyi araman dünya sevgisinden değildir"3 diyor. Bir defa, kanaat ve iktisat, insanların hayatını kolaylaştıran iksir! Zira "Kanaat eden iktisat eder; iktisat eden bereket bulur."4 Bu dahi bir ibadet; neticesi, saadet. Bunlar, madalyonun bir yüzü! Diğer yüzü ise, "geçinme" meselesi. İnsan, geçim gerekçesiyle dengeleri bozarsa harap olur, hayatı. "Geçim"in mefhûm-ı