Cüzdan, vicdanın önüne geçti

Bir sohbet esnasında, aşırı yüksek fiyatlardan dolayı "Bu insanlar arsızlığa, hırsızlığa meyleder" demiştim.

Bu sözü söyledikten birkaç hafta sonra Yeni Asya, Merhum Süleyman Demirel'in, "Yüksek enflasyon halkın ahlâkını bozar" sözünü manşetten verdi. Bu söz, mübalağa değil; "Bir bilen" Demirel'in tecrübe hanesinden dağarcığından bir kelâm.

Bu işin şakası makası yok!

"Zor, oyunu bozar" deyimi meşhurdur.

Bu şartlar karşısında doğru adam, eğri olur. Belki fiili olmasa da, fikri, o istikamete kayar. Dolayısıyla, önüne gelen, eline geçen her fırsatı değerlendirmeyi düşünebilir; maazallah, helâlına haramına bakmadan el uzatabilir.

Dedik ya; zor, sadece oyunu değil, ahlâkı da bozar.

İşi gücü yerinde olana ortalık gül gülistan. Özal'ın tabiriyle, "Bir koyuyor, beş alıyor."

Oh, ne âlâ memleket!

Küçük esnafın, küçük memurun, -çoğu asgarî ücretli olan- işçinin, emeklinin ve işsiz aşsız kimsenin hâl-i pür melaline ne bakan var, ne takan.

Kiralarsa, bir fecaat...

Medyada, kira anlaşmazlıklarının yol açtığı kavga gürültü haberleri eksik olmuyor.

Ev sahipleri, işyeri sahipleri ağzını doldurup istiyor, isteyebildiği kadar.

Kiracı ne yapacak Bu işin içinden nasıl çıkacak

Kalksa, bir yere çadır kursa, ondan da, işgaliye parası isterler.

Fiyat fecaati varken bakkalı, kasabı düşünmeye sıra mı gelir

Bir örnek: Sevdiğimiz bir Nur kardeşimiz, yakınımızda bulunan bir binaya taşınarak, bize komşu oldu. Önce sevindik; kirasını duyunca da, şaşırdık. Hatta bu fakir, kardeşimize şaka yollu, "Satın mı aldın" demişim.

Geçtiğimiz sohbet günlerinden bir gün, söz konusu kardeşimiz, oturduğu evin ilk senesini doldurduğunu ve ev sahibinin mevcut kiranın üç katı kira talebinde bulunduğunu ve buna, ev Ankara'da olduğu hâlde, değil İstanbul kiralarını emsal gösterdiğini söyledi.

Üzüldüm.

Bu nasıl insaf, bu nasıl iz'an!

"Kork, Allah'tan korkmayandan" sözünün tam yeri. Bu durumda, herhâlde bu işin sonu adliyede; adaletlerine inanmak istediğimiz hâkimlerimizin yüksek takdirlerinde biter gibi görünüyor.