Ali Rıza aydın

Yeni Asya

Günahları yakıp eriten zaman, Ramazan

Bekliyorduk geldi şükür, rahmet ayı Ramazan. Yaradan'a hamdüsenâ, kavuşturdu siyama Bu siyamla geceleri durulacak, kıyama.Yani, gündüzünde oruçlu olunduğu gibi; müstesna bir hasenât mevsimi olan Ramazanın gecelerini de fırsat bilip, mümkün olduğunca uyanık kalmalı; ibadete ve okumalara ağırlık vermeli. Ramazan ayında oruç tutmak, İslâm'ın beş şartı

Çiçeklerin dünyası

Tebessümü, çiçeklerin, inşirahtır ruhlara Fark edenler, hayret ile nazar eder onlara.. Yeryüzünü envaıyla, elvanıyla bezerler Hafızada, suretleri, her mekânı gezerler.. Zarafetli menekşeler, ayaz demez, dayanır Renklerinin cümbüşüyle cümle âlem boyanır.. Kar çiçeği bayram eder, arz-ı endam edince Yüreğine bir kor düşer; kar yorganı gidince..

Dara düşmüş gönüllerin en müessir ilâcı

Ümitlerin harman olduğu an, dua anıdır.İhtiyaç sahibi bir insan, evvela kimin kapısını çalar, matlubunu çekincesiz bir şekilde kime iletir, kimden ister Elbette ki bizi, daha iyi bilen, bize merhamet eden; bizim en ince hatırat-ı kalbimizdekinden haberdar olan Rabbimize arz-ı hâcet edilir. Dua, Rabbimizin kapısına varmak; Sevgili'nin sinesine yasla

"Kim"lik meselesi

Şu toplumda ünvanın var, sanın var; en azından bir sıfatın, adın var.Anasın, babasın; yârsın veya yâransın; kardeşsin, arkadaşsın; amirsin, memursun vesaire... Neticede bir şeysin. İyi de, neye göre bir şeysin Bana göre, ona göre, ötekine göre; yani başkasına göre. Ama, sen, sana göre kimsin Allah teâlâ, dünyaya gönderdiği insana birçok özellik, g

Haydi salâha, haydi felâha

Bir evin damından seslendi Bilâl, bütün cihanaAllah'ın büyüklüğünü, O'ndan başka ilâh, O'ndan başka ibadete lâyık Rab olamayacağını; Hz. Muhammed'in, Allah'ın Resûlü olduğunu ilân etti kâinata Medine semalarından. Ezanla, insanları İslâm'a ve namaza çağırdı Bilâl. Dalga dalga yayıldı bu ses semâvâta, zemine... Daveti duyan Muhammed sevdalısı gön

Yaşı da yok, kusuru da

Mesele, şu emekliler. "Et tekraru ahsen, velev kâne yüz seksen." (Yüz seksen kere de olsa, tekrar etmek iyidir) sözünü birçoğumuz biliriz.İyi olan, bir konuyu çok tekrarlamak değil; şartlar itibariyle, tekrar etmeye mecbur olmak. Her seçim öncesinde, emekliler harika bir malzeme! İster siyasette, ister ticarette, kim ne maksatla kullanmak isterse

Din ahlâkı: Hayâ!

Toplumu ayakta tutan temel dinamiklerin önemlilerinden biri olan hayâ utanma, sıkılma; ahlâk kurallarına bağlı olma; ar, namus ve Allah korkusu ile günahtan kaçınma gibi manalar taşıyan bir kavram.Aynı zamanda başkasını saymak, onun hukukuna, huzuruna saygı göstermek manasına da gelir, hayâ. Çünkü: Gözle, sözle, davranışla ahlâkî sınırları zorlamak

Hükümdâr'ın korusu

Koru, koruma altında bulunan ve sınırları tayin edilmiş bahçeler, bağlar, dağlardan oluşan küçük çaplı ormanlar yani zata mahsus alanlardır.Padişahın eğlendiği, avlandığı, sevdiği, sevindiği, seyran ettiği; hilkatine hayran olduğu korular var dünyada. İstanbul'da bunların birçok örneği, hâlâ mevcut durumda. Çiçeklerin, böceklerin, ağaçların, kuşlar

İleri karakol

TDK'na göre: Keşif ve gözetleme amacıyla sınıra yakın, en uç noktada bulunan birlik. Yani, tampon noktada, kefen boynunda; muhtemel her çatışmanın, çarpışmanın ilk muhatabı olan birliktir, ileri karakol!Yazımızda bu başlığı kullanmamızın sebebi, eski asker olan bir ağabeyin lütfedip (!) bendenize gönderdiği bir video kaydı. Sinnen, cismen, -dünyevî

Verebilme meselesi

Vermek, üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek, lütfeylemek; "Veren el alan elden hayırlıdır"1 hadis-i şerifiyle teşvik edilen güzel bir fiil, hayırlı bir ameldir.Zekât ver, sadaka ver, hediye ver, armağan ver; ne verirsen ver. Yeter ki ver. Zekât, varlıklı Müslüman'ın fukaraya olan borcu. Bunun lamı cimi yok, ni