İnsan, canını yolda bulmadı
Kış mevsiminde kar, buz, sis, tipi, boran; yaz mevsiminde ise aşırı yorgunluk ve rehavet, şehirlerarası hatlarda çalışan ve turizm dönemi, zamanla yarışan otobüslerin; dolayısıyla, otobüs şoförlerinin başta gelen sorunu.
Sadece otobüs şoförlerinin mi
Hayır.
O otobüste seyahat eden insanların da sorunu.
Ama insanlar, yani yolcu ne şoförün ne de bindiği otobüsün ahvalinden haberdar! Onlar, binmeyi; inilecek yerde inmeyi bilirler.
Otobüsün teknik donanımı, seyrüsefer şartları trafiğe, özellikle şehirlerarası trafiğe çıkmaya elverişli mi, değil mi bilmezler.
Tek şoför mü çift şoför mü, bunu bile ancak direksiyonda başka bir sima gördükleri zaman fark ederler.
Şoförlük, bilhassa otobüs şoförlüğü kolay bir iş değil.
Gece şoförlüğü ile gündüz şoförlüğü ise birbirinden farklıdır.
Şoförler yolda, gündüz görerek, gece ise gördüğünü zannederek gider.
Bir de yorgunsa, uykusuzsa; dahası, sabah güneşinin ilk huzmeleri gözüne vurmaya başlamışsa, şoför için, zorlukların da zorudur!
Kamaşan gözlerine gözlük takarlar o sırada. Ama gözlüğün arkasındaki göz ne hâlde, onu yolcu görmez. O durumda, şoför de yolu görmez. Çünkü tatlı bir rehavet sarmıştır, şoförün dünyasını.
Ön hoparlörlerden gelen kısık musikî sesine aldanmayın. O sesi, o, sizin kadar duymuyordur.
Yaşanan sevimsiz hadiseler, trafik kazaları gözün bir an kapanmasıyla meydana geliyor.
Evet, bir an; işte, o an!
Bu durumda yapılması gereken en iyi şey, yedek varsa, direksiyondaki şoförün hemen değişmesi; yoksa, aracı en yakın bir istasyona ya da uygun bir park yerine çekerek aşağıya inmek, elini yüzünü yıkamak hatta bir iki hafif jimnastik hareketleri yapmak ve rehavetin gittiğinden, zihnin açıldığından emin olduktan sonra yola devam etmek.
Buna, yolcular biraz söylenecektir, ama varsın olsun; aldırmamak lâzım.
Otobüs şoförü, şunu, aklının bir kenarına büyük harflerle yazmalı:
Takograf Sürüş Süresi günlük en fazla 9 saattir. Sürücüler 4,5 saatlik sürekli sürüşten sonra en az 45 dakika mola vermelidir. Bu molalar, hiçbir zaman ihmal edilmemeli ve 15 dakikadan da az olmaması gerekiyor.
Yaşanmış bir vakıa:
Mevsim kış. Yollar karlı, buzlu...
Bu durumda, otobüsün tekerleri zincir istiyor. Muavinin hatırlatmasına, otobüsün kaptanı, "Nasıl olsa biraz sonra mola vereceğiz, zincirleri orada takarız" cevabını veriyor.
İş, hiç de düşünüldüğü gibi olmuyor.