Ali Ferşadoğlu

Yeni Asya

Yeni Asya'nın çizgisi meşveretle belirlenir

Kimileri, "Yeni Asya'nın yayın politikası, rotası şöyle çizilmeli" diye fikir beyan eder. Herkesin bir görüşü var ve saygı değerdir. Ancak, "İcmâ-ı ümmet, şeriatta bir delil-i yakînîdir. Rey-i cumhur, şeriatta bir esastır. Meyelân-ı âmme şeriatta mûteber ve muhteremdir."1Yani: "İcmâ'-ı Ümmet", bir asırda bulunan İslâm müçtehidlerinin bir mesele üze

Ölçüler

04 Mart 2024 tarihli, "Çelişki değil mi" başlıklı yazımıza bazı kardeşlerimiz, "Nurcular seçimlerde sadece Üstadımızın ölçülerini ortaya koysun. Bir parti veya taraf adı zikretmesin..." mealinde yorum yaptı.Zaten Yeni Asya 55 yıldır Risale-i Nur tefsirinin içtimai, siyasi ölçü ve stratejilerini neşrediyor! "Parti veya taraf zikretmesin" meselesi Ri

Ramazan-ı şerif ve Esma-i Hüsna yaklaşımı

Müslüman, mübarek Ramazan-ı şerife de, oruca da sâir ibâdetetlere de, yaratılanlara da ve hadisata da Esmâ-i Hüsnâ penceresinden bakar ve değerlendirir. Şöyle ki:"Allah'ın isim ve sıfatlarına" Esmâ'ül-Hüsnâ denir. Bir âyet-i kerimede mealen, "En güzel isimler Allah'ındır. Allah'tan bu isimleri isteyiniz"1 diye ferman edilir. Nasıl ki, hükûmetlerle

Kimi hangi mihenge vuracağız

Bir kardeşimiz, "İçtimai, siyasi mihengi uyguluyor muyuz" başlıklı yazımız üzerine "Neye göre mihenge vurulacağı özneldir. Üstadımız neye göre mihenge vurulur mesela" diye sordu.Önce Bediüzzaman'ın, "Beni de mihenge vurun!" diyerek hiçbir alimin yapmadığı dünya çapındaki çağrıyı ve ölçüyü nakledelim: "Hiçbir müfsid 'Ben müfsidim' demez, daima sûret

Hani herkes anlar diyordunuz

"Kur'an açıktır, aklı olan herkes anlar" diyen Prof. Dr. Mehmet Okuyan, Kur'an'ı anlamamız için 30 ciltlik bir meal-tefsir yazdığını açıklamış. İyi de "Hani Kur'an açıktı, aklı olan herkes anlar"dı! Aklı olanlar anlar mı Olmayanlara mı yazdın, aklı kıt olanlara mıHalbuki, "Bâtın ilmine vakıf kimseler için Kur'ân baştan başa gaybî ihbarlar nevindend

AKP politikalarının dindarlıkla ilgisi yok

Ferasetli dindar bir Müslüman, özellikle müfsid, dessas, hilebazlara körü körüne hüsn-ü zan edip kanmaz!Çünkü, bilir ki, "Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir"1 Buna göre, iktidar ve liderinin lanse edildiği gibi referansı din mi Dinî kuralları mı uyguluyor, yoksa

Ehven-i şer prensibi

Ehven, "daha hafif"; şer ise, "meşru olmayan her türlü iş" demektir.Ehven-i şer, diğerlerine kıyasla zarar ve çirkinlik yönünden daha hafif olan kötülük anlamındadır. Mecelle'de, "İki şerden, daha hafif olanı (ehven-i şerreyn) ihtiyâr olunur (tercih edilir.)" Yani, "Câiz ve meşrû olmayan iki şeyden birinin yapılması durumunda, aralarında kötülük ve

Dünya çapındaki "mihenk"i uyguluyor muyuz

Samimi, dürüst, ferasetli bir mü'min aldatmaz, aldanmaz. Herkesi, bilhassa siyasetçileri mihenge vurur. O da şudur:"Hiçbir müfsid 'Ben müfsidim' demez, daima sûret-i haktan görünür, yahut batılı hak görür. Evet, kimse demez 'Ayranım ekşidir.' Fakat, siz mihenge vurmadan almayınız."1 Bu paragraftaki hem çarpıcı, hem veciz, hem de icâzlı, yani, çok a

"Çelişki değil mi"

31 Mart mahalli seçimleri vesilesiyle bir kardeşimiz, "Anlaşılıyor ki, bu bahar fırtınasında iki harici, iki dahili dört cereyan, herbiri bir maksada göre ve Nurcuların şevkine ve sa'ylerine ilişmek ve 'yüzlerini dünyaya ve siyasete çevirmek' istemelerinden kuraklık başladı, inşaallah yakında ref olur."1 pasajını gönderdi ve "Buna göre bizim siyase

Hz. Süleyman ile meşrutiyet mührü kimde ise

Bir kardeşimiz, "Şeriat, 'Eğer temessül etse, istibdat bir dîv (dev) ve meşru Meşrutiyet bir manevî Süleyman, Şeriat hatem-i Süleyman suretine girerdi. Bu hâsiyet-i tesahhüre mâlik olan, hatem-i Şeriat idi. Taht-ı medeniyette oturan ve efkâr-ı umumiye denilen Süleyman-ı Meşrutiyetin engüştüne lâyık iken ifrit-i istibdat gasp etmişti."1 cümlesinin a