Alaattin Karaca

Karar

Bilge anlatıcılardan enformist yazarlara

Bizi nesnelere, kimi insanlara ya da varlıklara, hatta kimi vakitlere, mekânlara hususen bağlayan, onları nezdimizde kıymetlendiren veya kutsal kılan anlatılardır. Gelenek de öyle! Her gelenek, bir anlatı ile anlam ve değer kazanır, anlatısıyla kuşaktan kuşağa naklolunur; daha doğrusu bir şeyi gelenekleştiren, ritüele dönüştüren anlatısıdır. Örneği

Aynılaşan dünya...

Byung Chul-Han, "Ötekini Kovmak" (Çev. Mustafa Özdemir, Ketebe Yay., 2024) adlı eserine "Ötekinin var olduğu zamanlar sona erdi." diye başlar. Kitap boyunca tekrarlanan hüzünlü bir mırıldanıştır bu! Neoliberalizm, küreselleşme ve dijital düzenin insanı sürükleyip bıraktığı yer, 'aynılığın cehennemi'dir. İletişim değildir kurulan artık, bağlantıdır.

Oktay Akbal'ın ölüm yıldönümü münasebetiyle...

28 Ağustos 2015'te Muğla'da ölmüştü Oktay Akbal. İki gün sonra ölüm yıldönümü."Şairlere Ölüm Yok" adlı kitabında Hüseyin Siret'le ilgili bir yazısı anısı var. Bu yazıda Akbal, Hazım Bey'in torunu olduğunu söyler. Evet, kendisi annesi Vuslat Hanım tarafından ünlü devlet adamı ve "Küçük Paşa" romanının yazarı Ebubekir Hazım Tepeyran'ın torunudur.Öykü

Mehmet Doğan'ın ardından...

Geçen hafta Mehmet Ağabeyin ölüm haberini duyunca önce idrak edemedim. Öyle oluyor insan hiç beklemediği ölümlerde, günlük hayatın akışında sıradan bir haber gibi geliyor önce, sonra yavaş yavaş ayılıyorsunuz. Ama hâlâ hayattaymış gibi! Türkiye Yazarlar Birliğine gitsem, işte o zaman, mekânın sessizliği suratıma vurduğunda kavrayacağım acı gerçeği!

Tamburî Aziz Bey'in hüzünlü öyküsü

Hata, sönmeyen bir ateş! Bir kıvılcım gibi sıçramayagörsün insana, yakıp kül eder. Kül eder de koru hiç sönmez, yürekte arada bir parlar, yakar. Gözlerinizi kapatırsınız film şeridi gibi peş peşe sahneler, sonra sesler sökün eder Mazi bir kader gibi bizi takip eder demişti galiba Tanpınar. Küçücük bir çağrışım sinir uçlarını titretiverir, hafıza de

'Ayaşlı ile Kiracıları' ahlakî bir romandır

Epeydir Memduh Şevket Esendal'ın "Ayaşlı ile Kiracıları"ı hakkında yazmak istiyordum. Nasip bugüne imiş!Bir teamül oluşmuş gibi, çoğu eleştirmen bu romandan bahsederken, yazarın Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki Ankara'yı anlattığını ve dönemin insan manzaralarını çizdiğini belirtiyor. Bu cümleleri Yakup Kadri'nin "Ankara"sı için rahatlıkla kurabiliri

Ferit Edgü'nün Anadolu'su

Ferit Edgü'yü 22 Temmuz 2024'te kaybettik.Onun "Hakkari'de Bir Mevsim" (1977)'ini yeniden okurken aklıma Yakup Kadri'nin "Yaban" (1932)'ı geldi. Karaosmanoğlu romanında Porsuk Çayı'na yakın bir köyde Anadolu gerçeğiyle karşılaşan Türk aydınını ve köylüsünü anlatıyordu. Edgü de eserinde aşağı yukarı aynı konuyu ele aldı. Ama zaman ve çevre farklı, i

Evrendeki gizli sesi duyan hikâyeci, Sait Faik

Alır başını gider onda hikâye! Nereye gider, niçin gider bilinmezBakın "Öyle Bir Hikâye"ye (Alemdağ'da Var Bir Yılan) gecenin bir vaktinde sinemadan çıkan anlatıcı-kahraman, avare avare dolaşıp durur bir süre İstanbul'un sokaklarında. Anlatıcı-kahraman dedim de; Abasıyanık'ın hikâyelerinde, o her şeyi bilen, insanı, toplumu, milleti veya devleti in

Refik Halid Karay'ın kaleminden Suriye'de Fransız zulmü

İç savaş çıktığından beri Suriye, Türkiye için de bir problem hâline geldi. Ama biz bu ülkeye dair fazla bir bilgiye sahip değiliz. Elimizde birinci elden tanıklıklara dayanan kaynaklar az. Oysa problemi anlamak için Suriye'nin tarihine, siyasi ve sosyal yapısına dair bilgilere ihtiyaç var.Kanaatimce, 1922-1938 arasında o coğrafyada sürgün hayatı y

Bozkurt simgesine dair

UEFA, EURO 2024 turnuvasında Avusturya maçını 2-1 kazanmamız üzerine oyuncumuz Merih Demiral'ı yaptığı kurt işaretinden dolayı cezalandırdıktan sonra bir tartışma çıktı. İşaret, siyasi bir mensubiyet mi içeriyordu yoksa ulusal-mitolojik simgesi miydiÖncelikle mitolojik simge ve ritüellerin veya bayramların başlangıçta başka anlamlar taşımakla berab