Ahmet Taşgetiren

Karar

Meğer herkes her şeyi biliyormuş

31 Mart seçimleri, girdiği 17 seçimde ipi göğüsleyen Ak Parti'yi "ikinci parti" haline getirdi ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçim gecesi "olan"ı yani "Yenilgi"yi kabul edip, "Kendimize bakacağız", hatta "Kimse lâ yüs'el sorgulanmaz değil" diyerek bir anlamda kendini de özeleştiri kapsamına yerleştirdi ya, ondan beridir Ak Parti mücavir alanında y

CHP ne yapacak

31 Mart'ın kazananı CHP oldu, bu açık. Şimdi siyasetin bir gündemi, CHP'nin "mahalli iktidar"da ne yapacağı, nasıl bir sınav vereceği sorusuyla ilgilidir.CHP seçimden önce bir yönetim değişikliği yaşadı. Yeni kadro "Değişim" mottosuyla başladı, kurultaya gitti ve sonucu öyle aldı. Acaba "Değişim"in içeriği nasıl olacaktıSeçim süreci bu yolda bir iş

'Kan ve ruh kaybı'

"Kan ve ruh kaybı" Böyle tanımladığı iddia ediliyor Erdoğan'ın MYK'daki ilk özeleştiri toplantısında partisinin yaşadığı seçim yenilgisini Şunları da söylüyor: "Bunun suçunu millete atmanın ancak acizlerin ve gafillerin yöntemi olabilir. Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktu. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde

Seçimin asıl sürprizi

Evet, seçimin asıl sürprizi CHP'nin, Ecevit'in aldığı yüzde 41 oydan 47 yıl sonra birinci parti haline gelmesi, 22 yıl sonra da AK Parti'nin birinciliğini ele geçirmesidir. Bunun CHP'ye bile sürpriz olduğu kesin.Evet, İstanbul sonuçları merak ediliyordu, herkes, seçimin en kritik alanının İstanbul olduğunda hem fikirdi, iktidar cenahı, daha doğrusu

"İstanbul düşerse..."

"Bu tema"yı 2019 seçimlerinden de tanıyoruz. O zaman "İstanbul düşerse"nin peşine "Kudüs düşer" hatta "Mekke düşer" ifadeleri ekleniyordu. Şimdi "İstanbul düşerse" tarzında kurulmuyor cümleler, "İstanbul'u yeniden fethedemezsek" diye başlıyor ve sonuç "İslâm elden gider"e kadar uzanıyor. Abartmıyorum, hakikaten İstanbul'u Ekrem İmamoğlu'ndan geri a

Kim itiraz etmeliydi

Cumhurbaşkanı'nın, "milletin birliğini temsil" hüviyetiyle, bir parti için meydan meydan dolaşmasına muhalefetin itiraz etmesi normal. Aynı şekilde bakanların, hele geçmiş seçimlerde seçim güvenliğini temin amacıyla yerlerini bağımsız bakanlara bırakan İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanlarının İstanbul'da Anadolu'da bir parti adayını desteklemek

Ekonomide geldik "dipsiz kuyu"ya...

Helal olsun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, bunu ancak o söyleyebilirdi. "Yüksek enflasyon ortamında ne verirsek verelim dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor." dedi. Bunu iktidar adına kimse söyleyemezdi. Meselâ şöyle bir cümle kurduğunu düşünün Berat Albayrak'ın ya da Nureddin Nebati'nin "Ülkeyi öyle bir enflasyon ortamına getirdik ki ne verirsek verelim

Yarı yarıya düşüş işaret mi

Burası İstanbul. Atatürk Hava alanı Ak Parti'nin "Yeniden Büyük İstanbul" Mitingi.Murat Kurum'un meydana doluşan insanlara bakıp "Maşallah, maşallah" diye çıktığı sahnede Erdoğan da "Meydan gümbür gümdür 31 Mart'a yürüyor" diye söze başlıyor ama söz öyle devam etmiyor. Erdoğan İstanbul'a Anadolu'yu dolaşarak geliyor. Günlerdir "İstanbul, İstanbul"

Gazze için bir şey yapamama hali

Konuyu irdelemeye nereden başlamalı Mesele o kadar girift kiMerhum Özal, Birinci Körfez Savaşı sırasında Amerika Güney'den girerken biz de Amerika ile birlikte Kuzey'den girersek "Bir koyup üç alacağımızı" söylemişti. Bunu Amerika da istiyordu.O günlerde Yeni Şafak'ta "Künde atmak" başlığı ile bir değerlendirme yapmıştım. Bir Greko-Romen güreş stil

İstanbul için farklı bir kayyım formülü mü

Murat Kurum halkın o konudaki tepkisini dikkate alarak "Kanal İstanbul diye bir gündemimiz yok" diyor.Bir anlamda eleştirileri savuşturmak istiyor. Bu arada Ak Parti İstanbul il başkanı Osman Nuri Kabaktepe, başkan adayı Kurum'un gündeminde olmamasına rağmen Kanal İstanbul ile ilgili sürecin "Bakanlık" eliyle sürdürüldüğünü açık açık ifade etti.Şu