Adnan Binyazar

Cumhuriyet

Gerçeğin dili

Yaşlılığın anlamını, Shakespeare'in Kral Macbeth adlı oyununda geçen bir söz öğretmişti bana: "Ömrüm güze erişti, sararmış yapraklara döndüm." Günü geldiğinde kralların da herkes gibi, yemyeşil yaprakken sararıp döküleceğini düşününce içime bir acıma duygusu yayılmış, krala bu sözü söyletenin de içindeki acıma duygusunun depreşmesine bağlamıştım. N

Anadolu kadını

Bilim insanları, kadın konusunda aylarca üzerinde çalıştıkları araştırma sonucunu, basına "7 bin 500 yıl önceki Anadolu kadını!" başlığıyla yansıttı. Onları bu sonuca vardıran, buldukları önemli belgelerin neredeyse her sayfasında Türk adının geçtiğiydi.Varılan sonuç üzerinde günlerce düşündükten sonra, Dede Korkut'un kadın tanımını anımsadım: "Evi

Köy Enstitülerini canlandırma

CHP'den sonra yönetime geçen Demokrat Parti'nin ilk eylemi Halkevlerini, Tercüme Bürosu'nu, eğitimimizin büyük atılımı olan Köy Enstitülerini kapatmak olmuştur. Kısa sürede köyleri öğretmene kavuşturan Köy Enstitülerinin kuruluşunda büyük emeği geçen İsmail Hakkı Tonguç kuruluş amacını şöyle özetliyor:"Köyün insanı, öylesine canlandırılmalı, bilinç

Dilsel aydınlık

Düşünürler, dili ulusların soyağacı, yaratıcılığın sihirbazı sayar. Avrupa'ya yaratıcı düşüncenin kapısını da ulusal diller açtı. Kökü kültüre dayanan evrensel bilincin dilsel aydınlanmayla doğduğu, gelişim tarihlerinin temel konusudur. Bilgi alanlarının genişlemesi de beyin aydınlanmasının ürünüdür. Bu gelişimden sonra insanlığa şiir, müzik, resim

Sonsuzluğa yolculuk

Geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından 18 gün yoğun bakımda tedavi gördükten sonra sonsuzluk yoluna çıkan Dem Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'e Atatürk Kültür Merkezi'nde anma töreni düzenlendi.Önder'in kızı Ceren Önder Kandemir salonda babasının en sevdiği türkü olan Allı Turnam'ı çaldırttı:Allı turnam, ne gezersin havada Allı turna

Kral Oidipus

MÖ 495-406 yıllarında yaşayan Sophokles Yunan tragedyasının en önemli yazarlarındandır. Yazdığı bu tragedyanın başkişisi Oidipus, babasını öldürdüğü, annesiyle evlendiği için yazgının lanetine uğrar. Töreye aykırı bu durumlardan sonra kral olduğu Thebai'de yaşayamaz.Zamanın söz bilenleri, kentin beladan kurtulup eski rahatlığına ermesini Oidipus'un

Söz yerini bulmalı

Düşüncenin aynasıdır söz, yeter ki yerini bulsun. Üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına karşın Sait Faik'in öykülerinin günümüzde okunması, onun yerini bulan sözcükler kullanmasıyla ilgilidir. Alemdağ'da Var Bir Yılan adlı kitabındaki şu iki tümce de sözcüklerin yerini bulmasına örnek gösterilebilir: "Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey, işi

Berlin'de hâkimler var!

Bugünkü yazıma, unutulmaz Kral II. Frederick'in öyküsüyle başlıyorum.Alman kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam'dan geçerken orada bir yeri çok beğenir. Adamlarına orada kendisine bir saray yapılması emrini verir. Gidenler orada bir yeldeğirmeniyle karşılaşır. Oysa saray yapımı için değirmenin oradan kaldırılması gerek. Adamlar değirmenin kapıs

Gerçek dost

Düşünme, beyinlerde birden oluşuveren yansımaların ürünüdür. Bu bağlamda, dostluk kavramı, bilgelerin, ozanların, sanatçıların düşünce dünyalarında doğmuştur. Bu tür yaratıcı etkileşimler çağdan çağa daha da gelişerek beyinden beyine geçer, böylece insanın düşünsel varlığının besleyicisi olur. İlkçağ bilgelerinden Aristoteles, dost dediği birinden

Ağaçlı çiçekli bir dünya

Gürol Tombul bir yazısında, konuyu ağaçlara yönelterek uyarıcı görüşlerini yansıtır: "Lütfen, bir ağaç dikmenin, onu korumanın aşkın ruhunu öğrenin, onu çocuklarınıza da öğretin. Yoksa can canan aşkının filizlendiği bu güzelim toprakların cennet vadileri kapkara kesilecek!" Bununla yetinmiyor, ağacın doğadaki var oluşunda da yönlendiriyor sözünü: