Yaşam yolculuğum

Yaşam, oradan oraya koşuşturduğumuz uzun mu uzun bir yolculuktur. Önümüze düzlükler de çıkabilir, doruğuna ulaşılamayan yüce dağlar da.

Düzlükleri birkaç adımda geride bırakanlar da var, yüce dağları, koca kanatlarını açarak uçan kuşlar gibi aşanlar da. Mustafa Gazalcı giriştiği bütün işlerde dağ aşanlardan...

80 yaşını önemli bir durak sayarak, geçmişten bugüne bir yolculuğa çıkarak yazdığı kitapların 26'ncısı olan Yaşam Yolculuğum adlı (Ürün Yayınları, 20.05.25) kitabında da çocukluğunu, gençliğini, ailesine, akrabalarına ilişkin unutamadığı anılarını, izlenimlerini yazarak bir dağ daha aşmış...

SOY SOP

Her kitabının hazırlanması, yayımlanması sürecinde sevinçli bir telaşa düştüğünü, ele aldığı konu üzerinde uzun süre düşündüğünü söyleyen Gazalcı, bu kitapla da edindiği bilgilerle, izlenimler arasında bir dünya yaratacağı kanısında.

Ağaç kökünden beslenir. Kişi de gözünü dünyaya açar açmaz, onu var eden anadan babadan gördükleriyle beslenir. Bu etkilenme giderek çevreye yayılır. Her yaş, insanı bedence daha güçlü, ruhça daha duyumsal kılar. İnsanda kişilik yapısını bu gerçek besler. Gazalcı daha kitabının başında bu gelişime değiniyor:

"80. yaşımı yaşarken daha önceki kitaplarımda yeterince değinmediğim çocukluğumu, gençliğimi, içinde bulunduğum dönemi, annemi, babamı, amca, dayı, teyze gibi yakın akrabalarımı anlatmak istiyorum./ Her yaşın bir güzelliği olduğu söylenir. Belki güzellik yerine özellik demek daha doğru olur. Her kişinin durumuna göre bu özellikler değişir./ Önemli olan, koşullar ne olursa olsun yaşamdan kopmadan her yaşın hakkını vermeye çalışmaktır./ 80 yaşında nasıl yaşıyorum, neler yapıyorum Babam 27, annem 82 yaşında göçtü bu dünyadan. Benden dört yaş küçük kardeşim Osman'ı Temmuz 2024'te yitirdik. Kimin ne zaman gideceği belli değil. O yüzden yaşadığımız sürece sağlıklı, nitelikli bir şeyler yapmak gerekir."

EĞİTİM

Eğitim alanları, kişilik gelişiminin yuvasıdır. Gazalcı ilkokuldan sonra, eğitimini, kökü Köy Enstitülerine dayanan altı yıllık Gönen Öğretmen Okulu'nda sürdürüyor. O okulun da yalnızca adı değişmiştir, eğitim alanı Köy Enstitüsü soyundandır.

"Köy Enstitülerinden kalan olumlu izler öğretmen okulunda da sürüyordu. Resim, müzik, beden eğitimi en önemli derslerdendi. Sporun her çeşidini yapabiliyorduk. İsteyen öğrenciler istediği sporu, güzel sanat dallarını geliştirebilirdi. Halk oyunları topluca oynanırdı. Geziler düzenlenirdi."