Abdüllatif Uyan

Türkiye

"Niçin gelmedin evlâdım"

Bedîüddîn-i Sehârenpurîhazretleri, gençliğinde İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetine katılır; ama sohbetten çıkınca âşık olduğu bir kızagiderdi hemen.Bir gün yine gelmişti.İmâm-ı Rabbânî, ona şefkatle bakıp"Evlâdım niçin namaz kılmıyorsun, niçin günahtan sakınmıyorsun"buyurdu.Bedîüddîn cevâben;"Ben böyle sözleri çok dinledim. Bana nasîhat tesir et

"Sıkıntıya düşersen beni hatırla!"

bül Feth-i Serahsîhazretlerianlatıyor:Bir iş için Mısır'a gitmem gerekiyordu. Hocamın huzûrunavarıp izin istedim.Bana cevâben;"Deniz yolculuğu tehlikelidir. Gitmesen olmaz mı"dedi."Gitsem iyi olacak efendim"diye arz ettim."Peki git, ama bir sıkıntıya düşersen şu duâyı okuyup beni hatırla!"buyurdu."Başüstüne" dedim.Yol arkadaşlarımlabir gemiye bindi

Sıkıntılara sabreden mübarek zat...

Büyük velîEbül Feth-i Serahsîhazretlerine, bir gün bâzı sevdikleri "Bize hocanızdan bahseder misiniz" dediler.Şöyle anlattı:"Hocam, sıkıntılara sabreder,hiç şikâyet etmezdi.Hak teâlâ, onun her biristeğini ânında yaratırdı."Dinleyenler;"Bir misâl verseniz efendim"dediler.Şöyle anlattı:Evimizin önünde bir dut ağacı vardı...Mevsimi gelince dut yaprağı

Hepsi hocamın bereketiyle...

Ebül Feth-i Serahsîhazretleri, devrinin bir tekiydi. Ebül Fadl-ı Serahsî hazretlerinin talebesidir.Her velî gibi oda hocasınıçok severdi.Her kavuştuğunu, ozâtın himmeti bilirdi.● ● ●Bir gün bâzı dostları;"Efendim, bu yüksek mertebeyenasıl yükseldiniz"diye sordular.Cevâbında;"Hocamın sâyesinde"buyurdu.Ve şöyle anlattı:Bir gün bir derenin kenarında y

"Fâtiha, her şeye şifâdır..."

Yûsüf Mahdumhazretleri, duâları kabul olan velîlerdendir. 1485 senesinde Şirvan'da vefât etti. Bu zâtın hizmetlerini gören yaşlıca bir kimse vardı:Mehmet Dede...Ancak yaşlanmasına rağmen hiç çocuğu olmamıştı. Hanımıyla birlikte buna çok üzülüyorlardı.Bir gün, açtı bu işibu büyük "velî"ye:"Efendim, otuz yıldır evliyiz, çocuğumuz olmuyor" dedi.Mübâre

"Birbirinizi Allah için sevin!"

Büyük velîFahreddîn-i Acemîhazretleri, bir gün gençlere;"Birbirinizi Allah için sevin. Bir araya geldiğinizde faydalı şeyler konuşunveyâ açın bir ilmihâl kitâbı okuyun"buyurdu.Sonra da Fârisîbir beyit okudu...Mânâsı şöyle:"Bir iki kişi, bir iki nefeslik de olsa Allah için bir araya gelir, Allahtan bahsederlerse, gökteki melekler oraya imrenir, gıbt

"Ben, ateşi söndürmek isteyenlerin tarafındayım!"

Osmânlı Devletinin ikinci şeyhülislâmı olanFahreddîn-i Acemîhazretleri, 1460 (H.865) senesinde Edirne'de vefât etti.Dârülhadîs Câmii önüne defnedildi.Bu zât bir gün şunuanlattı sevdiklerine;Nemrut, İbrâhim aleyhisselâmı içine atmak için büyük bir ateşyakmıştı.O ara bir karınca, ağzına sualmış, ateşe doğru gidiyordu.Sordular ki:"Ey karınca! Böyle ne

"Dünyâ için hiçbir şeye kızma!"

Muînüddîn-i Çeştîhazretleri, talebelerinden Hamîdüddîn Nâgurî hazretlerine, bir gün;"Sen, dünyâ ve âhirette azîz ve mükerrem olmayı ister misin"diye sordu.Hamîdüddîn;"Kulun isteği olmaz"diye cevap verdi. Muînüddîn-i Çeştî hazretleri, bu cevâbı beğenip;"Dünyâyı terk eden Hamîdüddîn"buyurdu.● ● ●Nasîhat isteyen bir gence;"Dünyâ için hiçbir şeye kızma

"Ateş, hâlis müminezarar veremez!"

Büyük velîMuînüddîn-i Çeştîhazretlerinin zamânında Bağdat'ta "yedi kişi" vardı ki, ateşe tapıyorlardı.Açlık ve susuzluk çekerek sonunda "istidraca" kavuştular.Fakat câhil halk bunları"evliyâ" zannederlerdi.Bunlar, Muînüddîn-i Çeştî hazretlerini işitip, görüşmek istediler. Fakat onu görünce büyük bir dehşete kapıldılar!Sonra bir titremealdı bedenler

"Kıyâmet için ne hazırladın.."

Bir gün büyük velîMuînüddîn-i Çeştîhazretlerine, bâzı kimseler gelip, kendisine "namaz"dan sordular.Cevâben;"Namaz, çok mühim ibâdettir"buyurdu.Ve îzah etti:"İbâdetler îmândan değildir. Yâni bir ibâdeti terk etmek, îmânı gidermez. Ama namaz için hüküm böyle değil."Sordular:"Onun hükmü nasıldır efendim"Cevâben;"Birçok büyük âlimler'Bile bile namaz k