Ölüme müsbet bakmak!

Hayat ve ölüm, Allah'ın 'Yûhyî', ve Yûmît' isimlerinin tecellisidir. Yani, hayatı ve ölümü veren O(cc)'dur. Ancak ölümün zahiri çirkin, neticesi ve hakîkati güzeldir.Risale-i Nur, ölümün mülkî tarafından ziyâde, melekûtî tarafına baktırır. Maddî ve mânevî bütün musîbetlerin, marazların arkasında Allah'ı hakkıyla tanımamak yatıyor. İnsan, marifet ve muhabbet-i İlâhiye için yaratılmış olduğundan her meselenin hakîkat cihetini idrak etmeli. Risale-i Nur'da ta'rifi yapılan ve hakîkati izah edilen ölümün güzel cihetine bakıp, umûmî musîbetlere duçar olduğumuz şu zahiri musîbetler altında bir müjde ve mânevî teselli babından ölüme müsbet bakmak ile ilgili tespitleri okuyalım: Ölüm, idam değil, hiçlik değil, fena değil, inkırâz değil, sönmek değildir.(20.Mekktup) Nevm, nasıl ki bir rahat, bir rahmet, bir istirahattir-hususan musîbetzedeler, yaralılar, hastalar için. Öyle de, nevmin büyük kardeşi olan mevt dahi, musîbetzedelere ve intihara sevk eden belâlarla müptelâ olanlar için ayn-ı nimet ve rahmettir.(1.Mektup) Saâdet-i Ebedîye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır.(20.Mektup) Tebdil-i mekândır, ıtlâk-ı rûhtur, vazîfeden terhistir, îdam ve adem ve fenâ değildir. Vazîfe-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekândır, bir tahvil-i vücûddur, hayât-ı bâkiyeye bir davettir, bir mebde'dir, bir hayât-ı bâkiyenin mukaddimesidir. (1.Mektup) Yüzde doksandokuz ahbabına kavuşmak için, âlem-i berzâh'ta bir visal kapısı olduğundan, en büyük bir ni'mettir.(1.Mektup) Ölüm, zâhiren bir inhilâl ve bir intifa göründüğü halde, hakîkatta insan için, hayât-ı bâkiyeye ünvân ve mukaddime ve mebdedir.(20.Mektup) Ehl-i îmân için vazîfe-i hayat külfetinden bir terhistir. Dünya meydânındaki imtihânda, ta'lîm ve ta'lîmât olan ubûdiyetten bir paydostur. Öteki âleme gitmiş yüzde doksandokuz ahbab ve akrabâsına kavuşmak için bir vesiledir. Hakîkî vatanına ve ebedî makâm-ı saâdetine girmeye bir vâsıtadır. Zindan-ı dünyadan bostân-ı cinâna bir dâvettir. Hâlık-ı Rahîminin fazlından, kendi hizmetine mukâbil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir. Rahmet ve saâdetin bir mukaddimesidir. Ehl-i îmân için rahmet kapısıdır. (25.Lema) Hayât-ı ebedîyenin mukaddimesidir, mebdeidir ve vazîfe-i hayat külfetinden bir paydostur, bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Berzâh âlemine göçmüş kâfile-i ahbaba kavuşmaktır. Bir perdedir, bir tâzelenmektir; ayrı ayrı