Okumak, tefekkürü ziyadeleştirir

"Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku. Yoksa hayvan ve câmid hükmünde insan olmak ihtimali var."1 diyen Bediüzzaman, ne kadar mükemmel bir hakîkate işâret etmiş.Zübeyir ağabey de bir konferansında "Nurları taşımak, okumak, daima okumak için zamanlarınızı büyük bir kıymetle kıymetlendireceksiniz. Nurları okumak sevgisiyle, Nurları okumak heyecanıyla, Nurları okumak ihtiyacıyla yanacaksınız." tespitiyle okumanın hakîkatine işaret etmiş. İnsan bu kâinata tâallümle tekellüm etmek için gönderilmiştir. Bu tâallüm için gerekli isti'dâdlar ve kabiliyetler insanın fıtratına derç edilmiştir. Onun içindir ki 'okumak' insanın fıtratının bir gereğidir. Zübeyir Gündüzap'in "Şimdi oku kabirde okuyamazsın" sözü ne büyük bir hakîkati ifâde ediyor. Bu asırda sosyal medya ve siyâset âlemi, insanları kendisine esir ettiği bir zamanda okumak ne kadar kıymetli bir değer değil mi Allah'ın ilk emri de zaten oku değil mi "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir alekadan (kan pıhtısından) yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti."2 Sanırım okumak çok yönlü olmalı. İnsanları, çiçekleri, böcekleri, hayvanları ve bitkileri tefekkürî şeklinde okumak olmalı. Tekrar tekrar, başa dönerek tekrar ederek okumak olmalı. Çünkü tekrarda te'kîd vardır. Kuvvet ve enerji vardır. "Tuğla tuğla üstüne koymak tekrar değil te'sîstir" der Zübeyir ağabey. Evet, nasıl ve neyi okumak Önce Allah'ın adıyla "Bismillâh" ile başlayarak okumak. İnsanın simâsındaki Vâhidiyet içindeki Ehâdiyet tecellisini okumak. Âlem-i asgar(küçük âlem) olan kendimizi okumak. Önce enfüsî, sonra afakî tefekkür sırasına uyarak, eşyayı ve eşyada tecelli eden esmâyı okumak. Kur'ân'ı kelâm-ı ezelî olarak, Cebrâil(as)'in Peygamber Efendimiz(sav)'e okuduğu anı hatırlayarak okumak. Tefsîrleri, Kur'ân'a muhatap olarak ve kudsiyetini Kur'ân'dan aldığını bilerek ve me'hazdaki kudsiyete şeffaf bir ayna olduğunu idrak ederek okumak. Tecelli-i esmâ olan kitab-ı kâinat satırları altında saklı olan hadisatın perdeli hakîkatlerini okumak. Bürhan-ı nâtık(konuşan