Kafkasya Genel Valisinin kamp ziyareti

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-245Çarlık Rusya'sında bir Türk savaş esirinin hatıralarında geçen esir kampı teftişini önemine binâen buraya almak istiyoruz. Teğmen Mehmet Arif, esaretteyken iki teftiş hadisesi anlatır. Risale-i Nur talebeleri bu anlatılanlara yabancı değildir. Hadise şöyle gerçekleşir: "Nisan sonlarına doğru Kafkasya Genel Valisi Grandük Nikola Nikolaviç'in yaveri olan bir generalin geleceği haberi yayıldı. Tutsakların durumunu yakından görecekmiş. Aramızda bulunan tutsak binbaşılardan biri (sayıları altı idi) hepimize; "Arkadaşlar" dedi. "Gelecek olan general yüksek yetkilerle donatılmış bir kişidir. Kapıdan içeri girdiği zaman kendisine saygı göstererek, selam durumuna geçelim. Buradan kurtulmamız için yardımı dokunacaktır." Bir başkası söze karıştı: "Burada çektiğimiz acılar yetmiyormuş gibi, bir de kendisine saygı göstermek için ayağa mı kalkalım Ben ayağa kalkmam ve selam da vermem. İsterse öldürsünler beni." Bütün arkadaşlar bu düşünceye katıldı. Ayağa kalkmama, selam vermeme kararı alındı. Nisan sonuna doğru gerçekten general geldi. Koğuştan içeri girdiğini gördük. Tutsak subaylar oldukları yerde, bulundukları durumda kaldılar. Generale bakmadılar bile. General Rus binbaşısına kızarak sordu: "Bunların geldiğimden haberi yok mu Kendilerine söylenmedi mi" "Söyledim Generalim" dedi subay. "Bir hafta önce ve de bu sabah söyledim." Evet söylemişti. "Madem beni böyle karşıladılar," dedi General. "Hiç birisi ayağa kalkıp selam vermedi, bunlar için en ağır işlemleri yapmalısın." Kapıdan çıkıp gitti. O günden sonra Rus erleriyle nöbetçilerinin davranışı daha da dayanılmaz oldu. Kapıda nöbet tutan Rus erleriyle konuşmak bile yasaklandı."1 Bu hadiseden sonra tekrar bir binbaşı kampı ziyarete gelir. Bu hadise de şöyle cereyan eder: "Yeni atanan asık suratlı Rus binbaşısı, bir gün koğuşumuza girdi, bir generalin kışlayı denetim için geleceğini bildirdi. Bu kez içimizden bir binbaşı tutsak, o gittikten sonra; "Arkadaşlar" dedi. "Geçen kez gelen generale gösterdiğimiz soğuk davranışın cezasını fazlasıyla çektik. Bu yeni gelecek olana da öyle davranırsak, daha büyük kötülüklere uğrayabiliriz. Gereksiz dik kafalılıkla, çoğunluğumuzu sıkıntıya düşürmeye hakkımız yok." Evet, bu kez generale saygı gösterecektik. Nihayet General, Mayısın 22. Günü(1916) öğleden sonra geldi. Koğuştan içeri girdiğinde, Türk binbaşısı "Dikkat sağa bak" diye bağırdı. Generalin