Bediüzzaman ve Japonlar

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-177Bizler iki seneyi aşkın bir süredir Bediüzzaman'ın hayatından tesbitler üst başlığı ile Bediüzzaman Hazretleri'nin hayatını kronolojik olarak seri yazılar olarak yazmaya çalışıyoruz. Bu süre içerisinde yardımlarına ve çalışmalarına müracaat ettiğimiz epey insan var. Bunların başında Bilâl Tunç, Nahit Topaloğlu, Mehmet Çetin, Orhan Dindar, Abdurrahman Aydın ve daha birçok isim var. Bediüzzaman'ın hayatına katkı yapmış ve belge konusunda hassas olan bu isimler ile yüz yüze görüşmelerimiz olduğu gibi, telefonla ve yazışarak da iletişimimiz devam ediyor. Yazı serimiz süresince de bu iletişimimiz devam edecek inşâallah. Bediüzzaman ve Japonlar meselesi ile ilgili özellikle Bilâl Tunç, Selim Mardin ve Mehmet Çetin'in ciddî araştırma ve çalışmaları mevcut. Bizler ise Bediüzzaman'ın ilk İstanbul seyahati sonrası bu konuyu gündemimize almamız gerekirken geciktiğimizi ifade edelim. Çünkü biz bu aralar seri yazılarımıza 1912 yıllarını yazıyoruz. Bediüzzaman'ın Şam seyahati sonrası ikinci kez İstanbul'a gelişi, Rumeli gezisine katılması ve sonrasında İstanbul'da bir kısım eserlerinin basımı ile ilgilendiği zamanları tahlil etmeye çalışıyoruz. Derken bazı kaynaklarda Japon Başkumandanı Mareşal Count Nogi Maresuke bir hey'etle birlikte Haziran 1911'de İstanbul'a gelip, çeşitli sualler sormuş olduğu bilgisine ulaştık. Böylece Bediüzzaman ve Japonlar konusunu biz de gündemi almış olduk. Bu kaynaktaki bilgilere göre aslı Beşinci Şuâ olan sualleri soran kişinin Japon Başkumandanı Mareşal Count Nogi Maresuke olduğu düşünülüyor. Çünkü Mareşal Count Nogi Maresuke'nin İslâm dinini tetkik ederek, zihnindeki bazı istifhamları gidermek amacıyla, İslâm hilâfetinin payitaht-ı İstanbul'un büyük âlimlerinden çeşitli sualler sormuş olduğu ifade ediliyor. Böylece o sıra Bediüzzaman'ın şöhreti de her tarafı kapladığı için, İstanbul âlimleri, altından kalkamadıkları çetin soruları gelip Bediüzzaman'a sormuşlar. Böylece Bediüzzaman'a sorulan bu suallerin ekserisi müteşâbih olan bazı hadis-i şeriflerin hakikatlerine dair olduğu için Bediüzzaman bu suallere cevaplar vermiş. 1 Pekâlâ bu sualleri soran kişi Japon Başkumandanı Mareşal Count Nogi Maresuke olabilir mi Acaba sorular hakikaten 1911 yılında mı sorulmuş, yoksa daha önce bir başka Japon kumandanı veya Japon Devleti namına mı sorulmuş İnşâallah bu sorulara cevap aramaya devam edeceğiz. Bizim de merak ettiğimiz bu konu, yani Risale-i Nur ve Japon meselesi üzerine birkaç haftadır gazetemiz yazarlarından muhterem Mehmet Çetin seri yazılar yayınlıyor. Bu yazılar esnasında kendisi ile fikir alış verişlerimiz oldu. Muhterem Mehmet Çetin yazılarına başlayınca bizim yaptığımız çalışmanın da seri yazılar içerisine girmesi konusunda mutabık kaldık. Belki aynı zamana tevafuk eden yazılar tekrar gibi olabilir, ancak tekrarda tekid vardır kâidesince, bizler de seri yazılarımız arasına yaptığımız araştırmalardan, istifade ettiğimiz Bilâl Tunç ve Mehmet Çetin'in çalışmalarından istifade ederek konuya devam etmeye çalışacağız. Müteharrî-i hakikat olan Japonlar Genel bir değerlendirme yapacak olursak Risâle-i Nur eserlerinde Japonlarla ilgili mevzûlar olduğunu biliyoruz. Bunların başında Nokta Risâlesi'ndeki "Müstemi, müteharrî-i hakikat bir Japondur."2