Abdil Yıldırım

Yeni Asya

O (asm) olsaydı ne yapardı

Bugün aileden başlamak üzere, akrabalar, komşular, hemşehriler ve tüm milletin hayatında huzursuzluk, haset, husumet, anlaşmazlık, kargaşa ve şiddet almış başını gidiyor.Sorsanız, herkesin kendine göre bir haklı savunması vardır. Halbuki, münazaralı bir olay karşısında, sana bana göre değil, İslâm'a ve Kur'ân'a göre kim haklı, ona bakmak lâzım. İns

Allah'ın yardımı ne zaman

İslâm âleminin içinde bulunduğu "hâl-i pürmelal" içimizi parçalıyor.Müslümanlara bakıyoruz, bir kısmının bir eli yağda, bir eli balda, dünya hayatının zevkini ve sefasını sürerken, İslâm coğrafyasının büyük bir kısmında büyük bir yıkım, işgal, zulüm ve ölüm kol geziyor. Günümüzün firavunları, nemrutları, haksızlık işkence ve zulümde eskileri fersah

Cahiliye dönemine mi dönüyoruz

Evvela Cahiliye devrini şöyle hatırlayalım.Cahiliye devri deyince, İslâmiyetten önce insanlığın, (sadece Arap kavimlerinin değil) yaşadığı cehalet, ırkçılık, güçlülerin zayıfları ezmesi, kadınların ve özellikle kız çocuklarının hor görülmesi, onların çeşitli yöntemlerle ortadan kaldırılması gibi vahşet ve zulmet içinde bulunduğu bir devir akla geli

İman var, iman var

Bir İslâm ülkesinde dünyaya gelen, Müslüman bir anne babadan doğan bir çocuk, ailesinden ve çevresinden gördüğü ve öğrendiği şekilde iman eder.İbadetlerini de yine büyüklerinden gördüğü şekilde yerine getirmeye çalışır. Aile büyükleri ve çevresindeki insanları taklit ederek iman ve amel etmeye, taklidî iman diyoruz. Taklidî iman ile amel eden bir k

Hayır havuzu

İnsan hem hayra, hem şerre meyilli olarak yaratılmıştır. Kendisine verilen akıl ve irade vasıtasıyla istediği yolu seçer, neticesine de katlanır.Aklını kullananlar, Cenab-ı Hakk'ın rızasını kazanmak, iyi bir insan olmak ve Cehennem azabından kurtulmak için amel defterinin hayır tarafını doldurmak, şer tarafını mümkün olduğu kadar boş bırakmak ister

Her insan ölecek yaştadır

Bu dünyada bir nesneye, Yanar içim, göynür özüm. Yiğit iken ölenlere, Göğ ekini biçmiş gibi. Yunus Emre Cenab-ı Hak Kur'ân-ı Kerîm'de, "Her nefis ölümü tadacaktır" buyuruyor. İnsan için doğum, ölümün başlangıcıdır. Hatta, daha dünyaya gelmeden, anne karnında ölen bebekler vardır. Dünyaya gelmek insanın kendi tercihi olmadığı gibi, ne

Kütüphanesi olmayan âlim

İlim adamları ve din âlimleri, uzun bir tahsil sonunda, çok okuyarak kitaplar yazmışlar, bilgilerini yazdıkları eserlerle gelecek nesillere taşımışlardır.Onun için de her ilim adamının ve âlimin büyük bir kütüphanesi ve çok sayıda kalın kalın kitapları vardır. Oradan aldıkları bilgileri kendi düşünce süzgeçlerinden geçirip, yeni yorumlarla bilgi ha

Beka meselesi ve doğruluk

Beka meselesi siyasilerin dilinden sıkça işittiğimiz bir kavramdır.Devletin devamı, yani bâki kalması için yapılması gereken işler, alınması gereken tedbirleri ifade etmek için kullanılan beka meselesi, olur olmaz yerde karşımıza çıkartıldığı için, bugün içi boşaltılmış bir kavram haline gelmiştir. Gerek toplumların bekası, gerekse şahısların beka

Sanki öldüm

Sünnet-i Resüle tabiiyette, Şerif gibi davran, Seyyit gibi ol. Tevekkülde ve de teslimiyette, Gassalın elinde meyyit gibi ol. A.Y.İnsan gaflet nazarıyla baktığı zaman, gelecekte mutlaka gelecek olan fakat nefsinin hoşlanmayacağı işleri düşünmek istemez. O günleri sanki hiç gelmeyecek gibi kabul eder, onları çok uzakta görür, "o zamana daha çok var"

Kim Tutar Elimden

ŞİİRMahrum etme rahmetinden nurundan, Gaflete düşmekten kurtar Allah'ım. Ayrı koyma beni hiç huzurundan, Kalbim senin için atar Allah'ım. Korkuyorum zalim nefsin şerrinden, Yine sana sığınırım ben senden, Bir lem'a yollasan Settar isminden, Tüm günahlarımı örter Allah'ım. Musibetler İzzetine bir perde, Şâfi ismin şifa olur her derde,