Dünyada 57 İslâm ülkesi ve 1,5 milyar Müslüman var. Ortadoğu ülkelerinin bir çoğu da zengin petrol kaynaklarına sahip bulunuyor. Buna rağmen, Gazze'deki katliamlara en sert tepkiler, Batı dünyasının halklarından geliyor.
Nitekim, çoğunluğu Müslüman olmayan milletlerden meydana gelen ve insanlığın vicdanını temsil eden Sumud Filosu, İsrail'in haydutluğuna meydan okumak üzere zorlu bir yolculuktan sonra Gazze karasularına kadar ulaştı. Gayeleri, aç, susuz, ilâçsız ve perişan bir halde bulunan Gazze halkına gıda, ilâç ve bebeklere mama ulaştırmaktı. Elbette onların bu cüz'i yardımları Gazze halkının derdine derman olmayacaktı ama, zalim İsrail'in ve hamisi ABD'nin ablukasını delmek ve Gazze'nin feryadını, duymak istemeyenlere de duyurmaktı. Bu gayretlerinde başarılı da oldular. Hangi dinden, hangi ülkeden ve hangi milletten olursa olsun, insanlığın vicdanını temsil eden bu kahraman insanları yürekten tebrik ediyorum.
Yıllar önce, Bediüzzaman Hazretleri Avrupa hakkında düşüncelerini ifade ederken, "Avrupa ikidir" diyerek, gayr-ı müslimleri toptan İslâm düşmanı olarak görmemiş, onların bir kısmının, Hz İsa'nın hakikî dininden hisseleri olduğunu ifade etmiştir. İşte bugün Sumud Filosu olarak haksızlığa ve zulme meydan okumak için ölümü göze alarak yola çıkan bu insanların büyük bir kısmı, Üstad Hazretlerinin "Birinci Avrupa" dediği ülkelerin insanlarından teşekkül ediyor. Devletlerinin duyarsızlığına rağmen, vicdanları harekete geçirmek için kendileri sivil bir inisiyatif olarak harekete geçtiler. Gazze'ye ulaşamasalar da, gayelerine ulaştılar. İsrail denen terör devletinin haydutluğunu dünyaya gösterdiler.