Mine G. Kırıkkanat

Cumhuriyet

Düzmece rapor uzmanı, Fincancı

1 Mayıs'ta CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu Şebnem Korur Fincancı'yla aynı karede buluşturan fotoğraf; iki siyasal liderin şiddetle eleştirilmesine yol açtı. Kuşkusuz Özel ve İmamoğlu, fotoğraf çekilirken önlerine atlayan arsız ve hadsiz bir kadını, kovamaz ya da kovalayamazlardı. Olan oldu, ama

Vekâleten aşk

Ezya arşipelindeki istibdat rejimlerinde durum giderek kötüleşiyor ve özellikle Makronezya'nın sultasındaki Bitania ve Mikronezya müstebitleri, zor zamanlar yaşıyordu. Gerçi Valdemir Potin de pek formunda sayılmazdı. Ama Makronezya'nın tükenmez kaynakları vardı ve henüz tek derdi, aldığı ilaçlardan mıdır, yoksa silikon dolgudan mı bilinmez; balon b

İçi dışı bir düşmanlık

Türkiye'nin hiç eksik olmayan düşmanları, Cumhuriyetin kuruluş sürecinden öteye şöyle sıralanır: İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlar ve zaten emperyalist Batı, düşmanımızdı.Biricik dostumuz ise Komünist Rusya!Kurtuluş Savaşı'nda ordumuza para, silah ve cephane vermişlerdi. Zaten Atatürk zamanında bakanlara bir süre "komiser" dendi ve genç

Ayakta hezimete yataklı zafer

Muktedir Makropiç'in ufku kararan iktidarını parlatmak için uydurduğu KKM; yani Köy Komiserleri Meclisi'ne ilişkin sınırlı seçim denemesi, Mikronezya ölçeğinde hüsranla sonuçlanmıştı. Toprağa ekecek tohum, hayvanlara yedirecek granül bulamayan köylüler, Ulu Çobanlık makamının koyduğu sandıktan ürkmüş, seçimlere katılmamış, hatta düpedüz boykot etmi

Kızgın Boğa

1867 yılıydı. Üçüncü Napolyon'un "imparator"luğunu ilan ettiği Fransa'da uluslararası bir fuar düzenlenmişti. Tüm dünyadan 15 milyon ziyaretçi akımına uğrayacak fuarda, Fransa ilk kez bir Osmanlı padişahını, Sultan Abdülaziz'i ağırlayacaktı. Sultan Abdülaziz, yokluğunda darbe yapılır korkusuyla oğlu İzzettin, veliaht Murat ve yeğeni İkinci Abdülham

Kıyamete hazırlık

Türkiye'de afet ve felaket beklentisi bitmez. Deprem beklemeye alıştık, ama ne zaman vuracağını bilmiyoruz. Gerçekleşeceğinden emin olduğumuz en yakın ve büyük felaket, tavan yapması beklenen akut zam krizi... Kemerleri daha ne kadar sıkacağız, maaşlarımız ödenebilecek mi, nelerden yoksun kalacağız, belirsiz. Ekonomik anlamda çaresiz ve endişeliyiz

Soğan çürük, soyan Zübük

Dünyanın ayarını bozan iklim değişikliği Ezya arşipelini de vurmuş; Makronezya, Germania, Bitania, Yutania ve Mikronezya'ya yoğun kar yağmıştı. Güney yarımkürede nisan ayı, güz mevsimine düşerdi. Ama Ezya arşipelinde kışlar bile oldum olası ılımandı, kar bilinmezdi. Dolayısıyla gökten yağıp toprağı kaplayan buzlu beyaz örtü adalarda şaşkınlık ve se

Kibir ve kir

Bencillik kalp kırar. Açgözlülük kirletir. Arsızlık kızdırır. Gösteriş kinlendirir. Birilerinin yemelere doymayıp ötekilerin aç yattığı yerde, er ya da geç kıyamet kopar. Ötekinin yenen hakkı, hak etmeyen berikine verildikçe damla damla dolan sabır tası, taşar. Sel olup akar. Kibir asla cezasız kalmaz. İnsanlığın organize kötülüğe karşı süren binle

Haşat ve gacırt

Mikronezya Merkez Pastanesi'nin kakao rezervleri tamtakır olmasına karşın, Yol Partisi istibdadının şatafatı hız kesmiyordu. Ulu Çoban Muktedir Makropiç halkın açlığına tümüyle duyarsızdı. Betonit Sarayı'na kapanmış, kaçak pudra şekeri ticaretinden gelen paraları yozdaşlarıyla paylaşıp Amerika'dan getirttiği gençlik aşılarıyla ömrünü uzatmaya çalış

Bir ışık söndü, dünya karardı

Ali Sirmen, duygu yüklü en güzel yazılarını, 1985-86 yılları arasında hapishaneden, Samim Lütfi imzasıyla yazdı. Samim Lütfi, baba tarafından dedesinin adıydı; Samim de babasının... Yetim değildi ama babasız büyümüştü. Türk müziğine "Sultaniyegâh Sirto" gibi pek çok başyapıt kazandıran Sadi Işılay'ın kızı Rahşan ile Samim Lütfü Sirmen'in oğlu Samim