Vekâleten aşk

Ezya arşipelindeki istibdat rejimlerinde durum giderek kötüleşiyor ve özellikle Makronezya'nın sultasındaki Bitania ve Mikronezya müstebitleri, zor zamanlar yaşıyordu.

Gerçi Valdemir Potin de pek formunda sayılmazdı. Ama Makronezya'nın tükenmez kaynakları vardı ve henüz tek derdi, aldığı ilaçlardan mıdır, yoksa silikon dolgudan mı bilinmez; balon balığı gibi şişen suratıydı.

Potin, tak deyince şak yapan iki müttefikini tabii ki kaybetmek istemezdi, ne gerekirse yapacaktı.

Düşündü taşındı, sadık bendeleri Muktedir Makropiç ile Mukteber Sisikovski'nin önce morallerini yükseltmek gerektiğine karar verdi.

Dost müstebitleri başkent Makronia'ya çağıracak,Demir Pençe Sarayı'nda ağırlayarak gönüllerini hoş edecek, "arkanızdayım" mesajı verecekti.

Dediğini de yaptı.

Saraydaki ilk akşam yemeğinde can sıkıcı konulara girilmedi. Havadan sudan derken konu kadın özgürlüğüne geldi.

Ayıboğanlıktan balon balığına evrilen makro müstebit Valdemir Potin, şatafatlı koltuğuna iyice kaykılıp böbürlenmeyle karışık bir itirafta bulundu:

"Doğrusu ilk eşime haksızlık etmişim. Zavallı banayapışık yaşardı. Eh, devir değişti. İkinci eşim Lupamil Oçiçorniya özgür mü özgür. Bakın, yine ortada yok. Aldı başını, Seyşel adalarına güneşlenmeye gitti!"