Ömer Faruk Özaydın

Yeni Asya

Ensar ruhuna ne oldu

İnsanlık, yaratıldığından beri göçler, göçebeler hep var olagelmiş; dindinsizlik baskısından, zulümlerden, açlıktan, cehaletten, can havlinden, hayat tehlikesinden göçmüş, hicrete zorlanmıştır.Hicret etmek; âyet ve hadîs ile sabit olup, ihtiyaç vaktinde müracaat edilen en önemli, belki de tek çaredir. Mekke'de Müslüman olup da kimliğini gizleyen ve

Sahi "biz bu haltı niye yedik"

Milletimizin derslerle dolu, hikâye barındıran nice veciz ifadeleri vardır; dam üstünde saksağan vur beline kazmayı, madem yüzmek bilmiyordun niye çıktın ağaca, biz bu haltı (..) niye yedik gibiMalum; AKP, iç politikada olduğu gibi, hariciyede de Makyevelist bir inançla pragmatist siyaset takip ediyor. Ancak memleket faydasına değil, iç politikaya

AKP casinosu kaybediyor

AKP, daha kurulurken görünmeyen ittifaklara kapıyı açmış; demokrat ve dindar isimlerle yola çıkmış, Batı'nın ılımlı İslam projesine uygun hale getirilmişti.2002 Kasım seçimlerine Genç Parti plasesiyle; DYP, ANAP, MHP baraj altında kalmış, AKP yüzde 34 ile meclis çoğunluğunu alarak iktidara gelmişti. Çıraklık, kalfalık derken ustalık döneminde daha

Karartma geceleri

Bilindiği gibi Körfez harbi sırasında ABD'nin Irak'ta piar yaptığı ScudPatroit füze pazarında, ABD yanlısı politikalar izleyen Türkiye'de Saddam'ın füze atma ihtimaliyle evlerde karartma uygulanmıştı.Muhtemel kimyasal saldırılara karşı pencereler bantlanmış, ampüller ışığı geçirmesin diye folyolarla karartılmıştı. Şimdi ufukta bir savaş tehlikesi y

Altılı'nın altında PKK mı var demiştiniz

AKP'nin iktidarda kalmak için girmediği rol, giymediği kaftan, sürmediği boya, oynamadığı tiyatro kalmadı, fakat seyircileri de bunu siyaset zannedip alkışlıyor.Yola çıktıkları demokrat, aydın ve bilim insanlarını yolda bırakıp menfaatlerine kim rast gelirse kol kola yürüyorlar. "Kardeşim Esad", "Barzanî", "bramın Şivan", " bitsin bu hasret", "kanl

TOGG Avrupa sanayisini çökertti!

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri yerli ve millî sanayi hasreti çekiyoruz; 1950'ye kadar ufak tefek denemeler olmuşsa da dinle uğraşmaktan bir arpa boyu yol alamadık.Demokratların iktidara gelmesiyle sanayide çok önemli adımlar atıldı: Fabrikalar, hidroelektrik santralleri, barajlar, demirçelik vs. ancak darbelerle hep önümüz kesildi. Zaten 19

AKP Müslüman, diğerleri dinsiz! Öyle mi

Bedüzzaman'ın Halk'çılara (komünist) tehlikesi için karşı durduğu gibi, din adına ortaya çıkanlara da dine zarar gelir saikiyle uzak, belki daha fazla karşı çıktığı bilinir, ama hep göz ardı edilir.19 Temmuz 1948'de kurulan Millet Partisi'nin potansiyel üyesi diye düşünülüp parti binasının yanına ev hazırlanarak Bediüzzaman'ın Afyon hapsi çıkışına

İsim ve resimlere takılırsak, nasıl çıkarız karanlıktan aydınlıklara

Her zamanın bir hükmü vardır; âlem meşherinde, içtimaiyat-ı insaniye ve medeniyet-i beşeriye çarşısında, her asırda birer meta' mergub olup revaç"1 olduğu gibi bir dönemin siyaseti ve günahları da o döneme göre rüçhaniyet kazanır.Aynen öyle de hilafetten saltanata geçerken işlenen cinayetler ciğerleri dağlamış, Ehl-i Beyt'in derdi adalet ve bir fer

Tek adam rejimine karşı çıkmak bizi CHP'li yapar mı

AKP ile birlikte toplumun fay hatları derinden derine yarıldı; biat etmeyen her kesimi ötekileştirme, terörize ve kriminalize etmelerle 2023'e giderken diktatoryanın temelleri atılmakta.Bu yüzden dezenformasyon bahanesi altında sansür yasası dayatılmakta. Bir yandan sansürle millet susturulmak istenirken, diğer yandan saray medyası ve iletişim başk

Kur'ân'ı önce elimizden almak istediler, şimdi ondan soğutmak istiyorlar

İngiliz sömürge bakanı Gladstone: "Bu Kur'an, İslâmların elinde bulundukça biz onlara hâkim olamayız. Ne yapıp yapmalıyız, bu Kur'an'ı onların elinden kaldırmalıyız yahut Müslümanları Kur'ân'dan soğutmalıyız."1 demişti.Evet, 20 sene kadar sonra, 3 Mart 1924'te hilafetin kaldırılması ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'yla, yasaklanmasının alt yapısı hazırl