Mine G. Kırıkkanat

Cumhuriyet

Ya içindesindir hendeğin, ya dışında...

Mikronezya'nın kutsal diktatörü Muktedir Makropiç'in lanetli soyundan, yani on çocuğu olmasına karşın hanedanını sürdürecek çapta bir erkek vâris yokluğundan daha önce söz etmiştik. Ulu Çoban'ın işte bu çapsız erkek evlatları arasından en çapsızı, bırakın kapalı kapılar ardında fısıldayan muhalefeti, Yol Partisi'nin yolsuz yoldaşlarının bile ezikli

Bir kanlı Mayıs...

Kapitalist dünyanın işçileri ve emekçileri ezmekle başlayan tarihinde, 1 Mayıs'lar sık sık kana bulanmıştır. 1886'da Chicago'da dört sendikacının katliyle başlayan meşum dizin, Fransa'dan Meksika'ya uluslararası işçi haklarının şiddet tarihçesidir. Örneğin Arjantin, 1909 ve 1985'te iki büyük katliamın sahnesidir. Türkiye de bu gerçeğin dışında kalm

Embesil Şamarov'un acı kaderi

Mikronezya'nın en bedbaht yoldaşı, ne ezik bir muhalifti, ne de yoksul. Tam tersine en yolsuz zenginlerinden biri ve ne yazık ki iktidarın iki numarası, çünkü Muktedir Makropiç'in damadı, Embesil Şamarov'du.Neden iktidarın iki numarası bir evlat değil de damattı, diye soracak olursanız, bir numaranın lanetinden söz etmek gerekir: Muktedir Makropiç,

Cehaletin 'Araf'ında...

Yozdaş azınlığa cennet, muhalif çoğunluğa cehennem ülkemiz Türkiye, aslında bir "Araf". Ne yana savrulacağını bilemeyenlerin durağında, tıkış tıkış olgunluk trenini bekliyor millete inananlar da, ümmete yamananlar da.Ancak bekleyiş uzadıkça uzuyor, hangimizin alnı ak, hangimizin vicdanı kara bir türlü netleşmiyor ve geçici konum Araf, hepimiz için

Tek elma, tek millet, bir cennet!

Emperyalist okyanusların ortasında, küresel tsunami olmadığı zamanlar bile dev dalgaların iştahına ha yutuldu ha yutulacak gibi eğreti duran Ezya Takımadası'nın en küçüğü Mikronezya, en büyüğü Makronezya olup; ortancalar Bitania, Germania ve Yutania adlarını taşıyorlardı. Dünyadaki diğer kara parçalarından hayli uzakta kalan takımada halkları birbi

Siyasi Cinayetler: 16. katliam

9 Ekim 1978 gecesi saat 20 sularıydı. Ankara'da Türkiye İşçi Partisi üyesi 7 genç, Bahçelievler 15. Sokak'taki 562 numaralı eve baskın yapan katiller tarafından öldürüldüler. Uzun yıllardır bu evde oturan Faruk Ersan ile Salih Gevenci, baskın sırasında dışardaydılar. Kendileri gibi TİP üyesi beş arkadaşları, televizyon izliyordu. Zorla içeri giren

Eyy Yolcu! Geçmediğin bu yolları beton görme, iyi tanı...

Kaşık kadar Mikronezya adasının biricik yüksekliği, eski adıyla Magnus olup Yol Partisi iktidarında Kel Tepe'ye dönüştürülen minik, pörsük ve sönük bir yanardağ idi. Magnus'luk zamanında papaya, ananas, mango, hindistancevizi yetişen meyve ağaçlarının kapladığı tepe; üzerinden Şeş Taahhüt Kumpanyası'nın yolları geçtiğinden beri adacığın sırtına dik

Anarşist devlet!

1970'li yıllarda, Türkiye'nin "haksız" düzenini masum, hatta enayice bir şövalyelikle sorgulayan gençlere "anarşist" denirdi. Türkçe, henüz keşfetmemişti 1789 Fransız Devrimi'nin dünya literatürüne armağan ettiği "terör" ve "terörist" sözcüklerini. Komünist ya da sosyalist olduklarını savunan, aslında idealist hümanizmadan ileri geçmeyen yollarda ç

Yolcudur yozdaş, çalmadan durmaz!

Talan girdabında içi boşaltılmış bir fındık kabuğu gibi yalpalayan Mikronezya'da işler, yolsuzlar için bile iyi gitmiyordu. Hammadde krizinden bir türlü çıkamayan Merkez Pastanesi, bitter çikolata yokluğunda pastalara "beyaz çikolata" diye atık kakaoyağı basıyordu. Ancak bitter karşılığı olmayan o kadar çok kakaoayağı basmak zorundaydı ki Mikronezy

Aslında ne oldu da olmadı

Bilinen bir deyiş vardır: "Faşizm herkesin kulak arkasındadır. Ortaya çıkmak için uygun vasatı bekler."Nasıl faşist olunur Sorusunun devletler ve liderler odaklı anlatımlarla tanımlanması, kitleleri hareket ettirecek gücün esas ile öneminden kaynaklanır. Yani bireylerin faşist oluşu büyük oranda, neredeyse tamamen mutlak otorite ve organizasyona ya