Derbinin gürültüsünü bastıran uçaktan Mesut Özil çıktı... 100 binden fazla kişi Londra'dan kalkan uçağı, dört saat boyunca takip etti. Mikrofonlar ve manşetler Mesut ile ilgiliyken, maçtaki Fenerbahçe takımı herkese ligin devam ettiğini hatırlatmak üzere koştu. "Koştu" derken mecaz yaptığımız da iddia edilebilir, yürüye yürüye kazanılan bir maç dah
Oynamayanların tekrar formaya ısınmasını hesaplarken, neredeyse tüm takımı futbola "soğutacaktı" Erol Bulut. Harun, Lemos ve Serdar ile defans merkezinde beklenen değişikliği yaptı. Ancak başta Harun olmak üzere, özellikle duran toplarda yine "acemiliklerin" önüne geçemedi. Lig sürecinde en büyük sıkıntıyı duran toplarda yaşayan bir takımın, bu kon
En başa dönelim; artık hiçbir takım iyi oynamak zorunda değil. "Öyle miböyle mi" diye bizler kendi aramızda tartışıyoruz ama öncelik kazanmak haline geldi. Erol Bulut da Fenerbahçe takımı da bunun farkında. Daha dengeli oyunla rakibin etkinliğini en aza indiren direnci göstererek önceliği gol yememeye verdiler. Bu seçimin ilk nedeni Perotti, Samatt
Kimsenin ummadığı bir anda golü buldu Fenerbahçe. Sonrasında, "Gole kimin ihtiyacı varsa, riski de alır" prensibi işledi. Erol Bulut, bunun işaretini daha ligin başındaki açıklamalarında vermişti. "Topu rakibe bırakacağımız anlar da olacak" derken, iyi ile doğru oyun arasındaki dengeyi vurguluyordu. Ancak kimse 72'ye 28 gibi bir oran da beklemiyord
Maçtan önce İsmail Kartal'ı dinlerken baskı altındaki tarafın Konyaspor olduğunu anladık. Liderliğe oynayan, şampiyonluk hedefleyen Galatasaray'da bu duygunun olması gerekirken Konya takımı kendi taraftarı ve medyasının eleştirileri ile bir anda kendileri için köprü olan bir maça çıktılar. İki takımda da çok önemli oyuncular eksikti. Dolayısı ile d
Çivisi "sallanan" ligin artık tek ana sözü var; kazanmak... Puanlar birbirine bu kadar yakınken, hakemlerin kararları sonuçları bu kadar etkileyip-değiştirirken, Fenerbahçe adına da tek hüküm kaldı geriye; üç puan... Sakatlarını düzeltemeden, pozitif vakaları da sicile ekleyen Erol Bulut için sahaya çıkaracağı kadronun yapacağı ilk iş "mücadele etm
Fenerbahçe Başakşehir'i yendi, Galatasaray Kulübü "kara gece" açıklamasını yaptı. Cevap da gecikmedi, ortalık karıştı. Sadece sahada oynamadan, algıları ve konuları yöneterek de şampiyonluk mücadelesi verilir. "Ne olur" diye düşünmeden, bir iki maç önce veya sonra benzer kararı kendisinin başına geleceğini düşünmeden, o anın üstüne gitmek... Mesela
Maçın yükünü Fenerbahçe taşıyordu ama Başakşehir için de zirvede kalmak adına "kırılma" sıfatındaydı. Eksikler ve yenilgilerin muhasebesinde Erol Bulut, elindeki oyuncular arasından "yüreğini" en çok kim koyar sorusuna cevap aldıklarıyla oynamayı tercih etti. Cisse'yi kulübede tutmasının nedeni, Ademi ve Thiam ile önde baskı yapmak, top tutmak, bas
Önlenemez aksilikler serisinin, acemilikler silsilesinin devam etmesi, Fenerbahçe adına anlam verilemez bir periyodu oluşturdu. Düşünün beraberlik golünün iki kahramanı Pelkas ve Sangare, yenilen iki golün "gereksiz" faullerini de yapanlar. İki kişi sıkıştırdıkları forveti taç çizgisinde düşüren Pelkas. Direkten dönen topu rakibe asistleyen Gustavo
Maçsız geçirdiği haftadan sonra Galatasaray'ın eski ritmini bulmasından Fatih Terim de endişeliydi. Karagümrük ilk 10 dakika haricinde maçta istediğini yapan takım oldu. Ayağa ve yerden paslarla oynadılar, rakibi geriye koşturdular, tempo yapmalarına izin vermediler ve sabırla beklediler. Bu sürpriz değildi Fatih Hoca için. Diagne'yi sol kulvara çe
© 2016