Ayşe Emel Mesci

Cumhuriyet

Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

5 Nisan Cuma günü, Ankara'da son sahneye koyduğum oyun olan "Devlet Ana"yı izliyordum. Perde arasında tebrik için yanıma gelen seyircilerle konuşurken bir beyefendi yaklaştı, "Beni hatırladınız mı Tahsin İncirci'nin arkadaşıyım, maalesef kendisini dün gece kaybettik" dedi. Bacaklarımın bağının çözüldüğünü hissettim, yerime çöktüm. Bütün bir geçmiş

Dünya bir sahnedir

Bu yazı, kritik bir seçimin daha ardından, 1 Nisan'da çıkacak. Hepimiz için daha iyi olmasını umut etmekten başka bir şey gelmiyor elimden.br data-mce-bogus"1"Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün (ITI) çabasıyla 1961'den bu yana gelenekselleşen 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nü geride bıraktık. Bu yıl ITI'nin uluslararası mesajını Jon Fosse kaleme aldı.

On yıl sonra...

Devlet Tiyatroları'ndaki son oyunum 2014'te İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda sahneye koyduğum, İstanbul Tiyatro Festivali'nde prömiyer yapan, Heiner Müller'in "Hamlet Makinesi"ydi. Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneye koyup koreografisini yaptığım "Devlet Ana" ile tam on yıl sonra kurumumda yeniden çalışma olanağı bulmak bana iyi geldi. Öncelikle bunu

Bir 'can' dostun ardından...

"Mehmet Can" derdim ona. Gerçekten can dosttu. Öyle tuhaf geliyor ki Mehmet Canbolat'ı geçmiş zaman kipiyle anlatmak... Yazdığı "Ben Tarsus" adlı oyundan bir replik düşüyor aklıma: "Hazin bir son. Amansızdır zaman. Beklemez." 'ŞEYTAN TÜYÜ' Çok erken, çok vakitsiz yitirdiğimiz Mehmet Canbolat inanılmaz üretkenliğini hiperaktifliğiyle besleyen, durma

Yeni bir şeyler yapmak

Tiyatroda yeni bir şeyler arama uğraşı hiç sona ermez ve ne ilginçtir ki bu arayışlar genellikle tiyatronun "eskiler kırkambarı"ndan veya kendi eskilerinizi tüketmişseniz farklı kültürlerden beslenir. Çok uzağa gitmeden 20. yüzyıl tiyatrosundaki önemli yenilikçileri, Meyerhold'u, Brecht'i, Grotowski'yi, Ariane Mnouchkine'i, Eugenio Barba'yı aklınız

Kostümlerin hanımefendisi

Geçen hafta Türk tiyatrosunun çok değerli bir ismini, adı Devlet Tiyatroları tarihi ile bütünleşmiş bir yaratıcıyı, kostüm tasarımında "hocaların hocası" Hale Eren'i kaybettik.Türkiye'deki tiyatro serüvenimin Devlet Tiyatroları bölümünde neredeyse en başından itibaren Hale Eren ile birlikte yürüme şansını buldum. 2001'de Konya Devlet Tiyatrosu'nda

Fısıldaşan replikler

Kurumların sağlıkları ve ömürleri, oluşturmayı başarıpbaşaramadıkları akıl zinciri ve ortak bellekle orantılıdır. Fasulyeciyan'ın tiradında, "Oynarken varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır" diye tanımladığı, suya yazı yazmaya benzeyen tiyatro gibi bir sanat dalındaki kurumlar söz konusu olduğunda, akıl zinciri ve

Tedirgin bir yeni yıl

Farklı kültürlerde, farklı coğrafyalarda çeşitli biçimlerde karşılansa da "yeni yıl" kutlamaları ortak ve değişmeyen bir beklentiye yanıt oluştururlar: yenilenme; eskiyenin, yıprananın yerini "yeni"nin alması...Bu nedenle, kim ne derse desin, yılbaşını kutlamak hem güzel bir şeydir, hem de en kadim geleneklere son derece uygundur. Yeni gelen yılı k

Ankara'da iki oyun...

Bir süredir "Bu nasıl Ankara" dedirten hava, sonunda aralık ayı normaline döndü ve ısırgan soğuk kendini hissettirmeye başladı. Bir süredir Ankara'dayım, bu arada izlediğim iki ilginç Ankara Devlet Tiyatrosu yapımıyla ilgili izlenimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.Kim ne derse desin, kim ne kadar örselemiş olursa olsun, Devlet Tiyatroları'nın ne

Kültür birikimimizi kucaklamak

Avrupa'da Tuncel Kurtiz ile birlikte kurduğumuz Halk Oyuncuları Tiyatrosu'ndaki deneyimlerimden bu yana, kendi kültürel köklerimizi, yani Anadolu denen coğrafyanın kültürel birikimini araştırmak, "Buradan yeni bir sahne plastiğine yürünebilir mi" sorusuna yanıt aramak sahne çalışmalarımın ana eksenlerinden biri oldu. Bu arayışta benim açımdan belir