Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Abdi İpekçi Adalet ve demokrasi katledilirken

Geçen hafta Adalet ve Demokrasi Haftasıydı. 24 Ocak, 31 Ocak, 1 Şubat tarihlerini içeren hafta Yani Uğur Mumcu'nun, Muammer Aksoy'un, Abdi İpekçi'nin katledildiği günleri içeren hafta Memlekette nasılsa adalet ve demokrasi bolluğu var, haftası da vardı! Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Abdi İpekçi Geçen hafta ne çok, ne çok katledildiler! Çocuklar üzerinden katledildiler. Televizyonda kadınlar üzerinden katledildiler. Gerçek hayatta erkek egemen baskıcı, kendine benzemeyeni ya da biat etmeyeni yok etmeye azimli zihniyet tarafından katledildiler.GAZETECİLİK VE HUKUK ADINA ÖZÜR Geçen hafta Abdi İpekçi, Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu, en çok Sedef Kabaş üzerinden bir kez daha katledildiler. Gazetecilik mesleğiyle hak, hukuk, adalet kavramları bir kez daha Sedef Kabaş aracılığıyla katledildi. Abdi Bey de Uğur da gazeteciliğin, Muammer Aksoy da hukukun adeta kutsal meslekler olduğuna inanmış, düşünce ve ifade özgürlüğü savunucularıydılar. Üçü de laikliği, demokrasilerin olmazsa olmazı sayarlardı. Onları tanıyorsunuz, sizlere anlatacak değilim, olsa olsa bugün onlardan ancak özür dileyebilirim. Kendine "gazeteciyim" diyen, kendine "hukukçuyum" diyen ülkemdeki her insan adına Abdi İpelkçi'den, Uğur Mumcu'dan ve Muammer Aksoy'dan özür diliyorum. Gazeteci olduğunu sanan ve bir başka meslektaşları Sedef Kabaş'ın 13 günden beri hapiste olmasına isyan etmeyen gazeteciler adına özür diliyorum. Kadın meslektaşlara vurmanın iştahı ve şehveti içinde ağızları köpüren yetkililer ve sözde gazeteciler karşısında hâlâ susan kadın hakları kuruluşları adına özür diliyorum. Sorgusu, soruşturması yapılmadan, iddia dosyası hazırlanmadan, yasal şartlar oluşturulmadan, masumiyet karinesinin, yani anayasamızdaki "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz" ilkesi ayaklar altına alındığı için bu ülkede "hukuk"la ilgili herkes adına özellikle Muammer Aksoy'dan özür diliyorum. Çağrıldığında, karakola gidecek olanın gece yarısı evden baskınla alınmasına; bedava uçak bileti verseniz, kaçmayı aklından geçirmeyecek olana sanki yargılanmış, sanki hakkında hüküm verilmiş, sanki mahkûm olmuş, gibi cezalandırılmasına ses çıkarmayanlar adına özür diliyorum. DEMOKRASİ Mİ DEDİNİZ Biliyorum bu özrün, Sedef Kabaş'a bir yararı yok. Ama yarın öbür gün torunlarım "Sen Adalet ve Demokrasi Haftasında adalet katledilirken ne yaptın" diye sorarlarsa başımı öne eğmemek için yazıyorum bunları Geçen hafta,