15 Temmuz yeni dünya
Kader anı yaklaşıyor. Yeni bir dünyanın arifesindeyiz.
Onca aklımız ancak şimdi karşılık bulmaya başladı. Hep bugünün geleceğini biliyorduk. Bugüne hazırlanıyorduk. Ama kapasitemiz ve kabiliyetlerimiz içeride ve dışarıda kavranama-yacak kadar çok yüksek geldi hep.
Hani derler ya bilenler için en zoru cahiller arasında kalmaktır diye, işte öyle bir haldeydik.
Ancak şimdi anlaşılıyor farkımız. Bir istatistik oluşturamıyorum. Ama 15 Temmuz'dan bu yana Ankara'nın Washington'dan daha çok rağbet gören bir merkez olduğunu anlıyorum.
Milletin kahramanlaştığı o şanlı direniş olmasa bunca kapasitenin ve bu koca devletin nasıl çarçur edileceğini de anlıyorum.
Yenikapı olmasa Türkiye'nin, gençlerimizin, her birimizin esen rüzgârda sağa sola kimler elinde savrulmak istendiğini de görüyorum.
Uçak yapılacak dendiğinde dalga geçenler, otomobil yapılacak dendiğinde dalga geçenler şimdi uzay programından bahsedilirken dalga geçemiyor. Dalgacıların dalgasının kırılmasının en fevkalade iş olduğunu söylemeliyim. Kuşaklar kurtuldu.
15 Temmuz günü bir an gaflete düşsek FETÖ her şeyi ve savunma sanayiini geri dönüşüm değirmeninden geçirip öğütüp atacaktı. Bilim insanlarımızı da mühendislerimizi de herkesi de… Başaramadı.
Şehitlerimiz, gazilerimiz, milyonlar göğsünü siper etti. Bugün Türkiye'de sofraya konulan her ekmekte yapılan her işte kazanılan her lirada o gün darbeye karşı duranların hakkı var. Hakları ödenmez.
Yarın Türkiye, bölgesinin başat gücü olarak konumunu pekiştirdiğinde de tüm şehitlerimiz ve gazilerimiz gibi onların hakkı olacak.
Suriye'nin ihyasında olduğu gibi Gazze'nin kurtuluşunda da onların hakkı olacak.
Türkiye'nin yeni dünyanın şekillenmesinde en çok rol oynayacak ülkelerden olması tüm şehitlerimiz ve gazilerimizle beraber 15 Temmuz şehitlerimizin ve gazilerimizin sayesinde olacak.