Size merasim tayyaresi verelim mi

Ve KAAN havalandı.

Türkiye'nin beşinci nesil milli muharip uçağı KAAN, rekor denebilecek bir süre içerisinde göklerle buluştu.

İlk kez 2010 senesinin son günlerinde MSB Vecdi Gönül'ün ağzından bu konuda bir karar alındığı açıklandığında açıkçası bunu ne kadar başarabiliriz sorusu benim de kafamda oluşmuştu. Lakin yıllarca TSK'nın modernizasyon projelerinde görev yapmış birisi olarak, bu milletin evlatlarına ön ayak olunduğunda neler başarabildiğini yakından bilenlerdenim.

KAAN için dönüm noktası

Türkiye 10 milyar doların üzerinde bir maliyeti olan F-35 projesinin dışında bırakıldığı günden bu yana yazılarımda ve ekranda 'asla bize ait olmayacak olan uçak' diye tekrar ediyorum. Biz ısrarla bunları söylerken dışarıdan fonlandıkları evrak üzerinde sabit merkezler görevlerini yapmaya devam ediyorlardı.

Neden asla bize ait olmayacak uçak

Çünkü F-35 uçaklarını bir hava platformu olarak ele alırsak, yerli füze ve mühimmat sistemlerini ya da kendi radar sisteminizi bu uçaklara entegre etmek isteyeceğiniz zaman ABD'nin de onayını almanız gerekiyor. Bugüne kadar bu türden bir revizyona sadece İsrail için izin vermiş olan ABD'nin, söz konusu Türkiye olduğunda ne yönde bir karar vereceği hepinizin malumudur.

23 milyar dolar gibi devasa bir satışı dahi İsveç'in NATO'ya üyeliği sayesinde zoraki ve gönülsüzce onaylayan ABD'nin ortaya koyduğu tavır ortada.

Bu durumda kendi ürettiğimiz sistemleri ve mühimmatı hiçbir şekilde entegre edemeyeceğimiz bir hava platformunu muharebe şartlarında kullanabilmek için ABD yapımı füze ve mühimmatlara ihtiyacım olacak. Bu mühimmat ve füze sistemlerinin satışları ABD'nin onayına bağlı olduğuna göre, ortaya çıkan tablo ABD ile 40 senelik daha bağımlılık demek.

ABD ve içerideki lobicileri tarafından istenilen de tam bu husus.

İşte 14 Mayıs öncesi altılı masa ortaklarının tamamının imzaladığı ortak politikalar mutabakat metnindeki F-35 projesine dönüş vaadini ve bu masaya olan Biden yönetiminin desteğini bu gibi parametreler üzerinden okumak gerekir.

Mümkünse siz Türklere merasimlerde ve bizim istediğimiz alanda kullanmak üzere bir tayyare verelim siyasetidir yaşananlar.

KAAN'ın ABD motoru ile uçması da bir stratejik bağımlılık değil mi

Evet doğrudur, KAAN ilk UÇUŞUNU Türk Savunma Sanayii'nin çok yakından tanıdığı ve F16 uçaklarında kullanılan F110 tipi motorlar ile gerçekleştirdi lakin 2028 yılında Türkiye'nin kendi ürettiği turbofan motorun KAAN uçaklarında kullanılmak üzere hazır olacağı yetkililer tarafından belirtiliyor.