Yesevîzâde Alparslan Yasa

Yenisöz

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (69)

"B. İsmail Müştak Mayakondan sonra B. Fazıl Ahmed Aykaç tekrar birkaç şiir okudu. "Bundan sonra Başvekil Celâl Bayar bir hatırasından bahsetti. Millî mücadelenin ilk senelerinde, bir arkadaşının, Namık Kemal'in 'Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini' şiirinin ikinci mısraını: 'Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini' şeklinde düzelttiğini söyledi

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (68)

Şu var ki, bu Barbarca telaffuzlu kelime ("Kamal"), bir Anadolu, hassaten bir İstanbul Türkü için tam bir tenâfür nümûnesidir. Hakîkaten, kelime, halk arasında tiksintiyle karşılanmış, onun tarafından benimsenmemiş, onun yerine, ya sâdece "Atatürk" ismi, ya da "Büyük Şef", "Ebedî Şef", "Ulu Önder", "Dâhî Başbuğ", "Cumhûr Reîsi" gibi ünvânlar kullan

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (67)

Hâlbuki, yukarılarda naklettiğimiz ("İlk ve Orta Mekteb Terimleri", TDK'nın 1945 Lugati, v.s. gibi) vesîkaları hatırlıyalım: "Güneş-Dil İnkilâbı"nı tâkîben de, Kemalist Uydurma Dil projesine muvâfık olarak, "Osmanlıca" denilen İslâm Medeniyeti kaynaklı kelimeler, gâyet karârlı, planlı bir şekilde ve tedrîcen Resmî Dilden kovulmıya devâm etmiş, günü

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (65)

10. Fasıl: "Güneş-Dil İnkilâbı" Hakkında Edebiyâtçı ve Akademisyenlerin Esef Verici Têvîlleri (Dilmen'in tâbiriyle -) "Türk jenisi"nin ( Frz. "le genie turc"), 1928'de başlattığı "Dil İnkilâbı"nı ve 1930 civârında şekillendirdiği "Târih Tezi"ni tâkîben, 1935'te saçtığı "yeni ışık", "Güneş-Dil Teorisi" olmuştu. (Dilmen'in "Beşinci Dil Bayramındaki S

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (64)

Selânikli Dil İnkilâbcısı: "Biz, İslâm Medeniyetinden tecerrüd etmiş bir cem'iyet yoğurmak için, Türkceyi de Frenkleştirmek istiyoruz!" Bu suâl, elbette, her aklıselîm sâhibi insanın aklına geldiği gibi, o devirde de akla gelmişti. Tevcîh edilen suâle, "Tek Adam"ın "Öztürkce harekâtı"nın başına geçirdiği hemşehrîsinin cevâbı, riyâsız ifâdesiyle: "Ç

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (63)

Mustafa Kemâl, ilk def'a, Münir Hayri Egeli'yle berâber kaleme aldığı Bayönder (uydurma) isimli temsîlde, "Mösyö, Madam" karşılığı olarak "Bay, Bayan" uydurmalarını devreye soktu ve kânûnla, "Bey, Beyefendi, Hanım, Hanımefendi" gibi ünvânları yasaklattı (26 Kasım 1934)... Yukarıda, Bayönder'in daktilo edilmiş nüshası üzerinde kendi el yazısıyle yap

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (62)

Dil dâhil hiçbir sâhada otoritesi münâkaşa edilemiyen "Mutlak Şef" tarafından resmî riyâziye ders kitablarına esâs olmak üzere hazırlanan ve 1937'de Maârif Vekâleti Neşriyâtı arasında çıkan Geometri kitabından iki sayfa... O günlerden günümüze devreden Türkceden bozma ve Fransızcayle karışık Uydurma Resmî Dilin "açı, açıortay, ayrıt, bıramıt (piram

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (61)

Türkçenin Istilâh Mes'elesi ve İdeolojik Kaynaklı Sapmalar kitabımızda (Ankara: Kurtuba Yl., 2013, s. 540), tercüme ilmi sâhasında teşkîl ettiğimiz ıstılâhları hâvî iki cetvelden birincisi... (Yalnız, o zaman teşkîl ettiğimiz ıstılâhlardaki "bilim ve anlam" kelimeleri yerine, şimdi "ilim ve mânâ"yı tercîh ediyoruz...) Sadri Maksudi, "Büyük Şef"i ve

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (60)

Sadri Maksudi, hatâlı fikrini, aslında, bizzât cerhetmiştiSadri Maksudi'ye bu hatâlı görüşleri için uzun uzadıya cevâb verilebilir. (Bu gibi görüşlere, Türkçenin Istılâh Mes'elesi ve İdeolojik Kaynaklı Sapmalar kitabımızda -2013-, zâten, delîlleriyle cevâb vermiş bulunuyoruz...) Mâmâfih, buna lüzûm da yoktur; zîrâ o, aşağıdaki tesbîtiyle, ne kadar

Kemalizmin 'Târih Tezi' ve 'Güneş-Dil Teorisi' hurâfeleri (58)

Kemalist Dil Kurumu'nun 1945'te tekrârlanan hedefi: Resmî Dilden, İslâm Medeniyeti kaynaklı bütün kelimeleri tasfiye etmek Filhakîka, Dil Kurumu'nun 1945 "Türkçe Sözlük"ü, tam mânâsıyle "Öztürkce" yaftalı Uydurma Dil hedefine muvâfık sûrette hazırlanmıştır. 1945 Türkçe Sözlük'ün -garîb bir şekilde, Mustafa Kemâl'in isminin bir kerre bile zikredilme