Evden giden ailelerin elden giden çocukları

İlk insan ve peygamber Hz. Âdem ve eşi Havva ile birlikte ortaya çıkan ve tarihsel süreçte değerini ve varoluşunu her daim koruyan ve en küçük birim olarak toplumun temelini oluşturan ailede en etkili otorite, din ve değerlerdir.

Bu otoritenin izdüşümü de fıtri olarak rolü belirlenmiş baba figürüdür.

Bu nokta-i nazardan bakıldığında aile içerisinde kadın ve erkeğin rolleri çok önemlidir. Bu roller ve o rollerin esasları olan duygular, aslında kul olmayı ve kul yetiştirmeye dönük bir programın dinamikleridir. Karakter inşasında iredenin rolü esastır. İradenin çekirdeği ise itaattir. Çocuk anneye ve babaya itaati annenin babaya itaati pratiğinde görerek öğrenir. Her ikisinin yaratıcısına olan itaatine şahit oldukça (namaz, oruç, zekat, vs) bu duygu çocuğun Rabbine itaatinin çekirdeğini oluşturacaktır.

Dolayısıyla roller ve rollerin gerektirdiği esaslı hasletler çocuğun inanç temelini oluşturan en önemli harçtır. Allah erkeği celâlin, kadını ise cemalin öne çıktığı bir fıtratta yaratmıştır. Zira erkekte kuvvet, himaye, muhafaza, hakimiyet gibi celâlî vasıflar tebarüz ediyor.

Erkeğe celâl, hanıma cemal yakışıyor açıkçası. Ancak, celal vasfının kemalde (mükemmellik veya olgunluk) olması ancak cemalle dengelenen bir husustur. Cemalin öne çıktığı kadındaki denge ise celalle gerçekleşecektir. Celâlin bir tezahürü olarak himaye ve idare, şefkat ve rahmeti de içinde barındırıyorsa kemalini bulmaktadır. Diğer yandan terbiye gibi cemalin tezahürü bir vasfı da, içinde rahmet ve şefkatle beraber kural ve ölçü barındırıyorsa kemalini buluyor.

Erkek kemalini hanımıyla, hanım kemalini kocasıyla bulmaktadır. Aksi hali erkek de kadın da tek kaldığında, iki yarım insan gibidir. Burada Bediüzzamanın, "Bekar bîkardır" diyerek bekar erkeğin çocukluktan tam kurtulamadığına, bekar kadının ise bir derece erkekleştiği tespitini hatırlamak gerekir.

Hali hazırda, yarım erkekler ve yarım kadınların arttığı bir dünyada bu eksik insanlar, eksikliklerini, ailesiz biçimde tamamlama uğrunda, daha da eksilmektedir. Celâli kendi başına temine çalışan kadınlar erkekleşmekte, cemali kendi başına bulmaya çalışan erkek kadınlaşmaktadır. Acaba fıtri bu bozulma neticesinde davranışı da, duygusu da değişen, kendini kadın gibi hisseden, kadın gibi giyinen, kadın gibi yaşayan erkeklerin veya tersi durumların artmasının bir sebebi de bu mudur