"Herşey akıp gidiyor. Değişmeyen tek şey değişim'' düsturu antik çağlardan beri çoğu düşünürün benimsediği bir hakikat olmuş.Tüm semavi kitaplar, peygamberler de akıp giden varlık aleminin yok olmadığını başka alemde toplandığını söyler. Görünüp, gözden kaybolan her varlığın başka bir alemde iyi ve kötü, hayır ve şer olarak ebedileştiğini, insanın varlık alemine Sahibini tanımak ibadet itaat etmek için gönderildiğini, Cennetin ve Cehennemin vücudunu haber verip ikaz ederler. ALEM KİTABINDAN SAYFALAR Her an yeniden yeniye yazılır alem sayfasında harfler kelimeler manalar... Yazıp silinen yeniden düzenlenen bir defterin sayfaları gibi varlık alemi hiçten yoktan yazılıp görünen aleme gönderilir, okunmayı anlaşılmayı bekler. Alemi kitap gibi zengin manalarla donatarak yazan Zat şükür cümleleri ile takdir edilmeyi ister. Bunu elçileri olan peygamberler, onlara verdiği fermanlar ve alem sarayı alem kitabındaki düzen ve intizamla da bildirir. ''Hiç şükretmez misiniz Hiç tefekkür etmez misiniz Hiç akletmez misiniz Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz'' tarzındaki cümlelerin Kur'an'da sıkça geçmesi ibretlidir. Peygamberimizin (asm) verilen nimetleri farkedip şükür ibadet yönünden ne kadar hassas olduğunu şu duasından da anlayabiliriz: "Allah'ım! Verdiğin nimetin zeval bulmasından, bahşettiğin sağlık ve afiyetin sırt çevirmesinden, aniden vereceğin cezadan ve her çeşit gazabından kuşkusuz Sana sığınırım." Af dileme anlamına gelen tövbe, istiğfar, dua ve tevekkül konusunda da Peygamberimiz (asm) örnektir. TEKRARI YOK ZAMANIN Yaşadığımız küçük kıyamet misali deprem imtihanından alacağımız maddi manevi öyle büyük dersler var ki! Mühendisin, jeoloğun, mimarın, müteahhidin, idarecinin, annenin, eşin, kardeşin, dostun... Yaşadığımız her an bize verilen en büyük nimet ibadet ve şükrünü eda ile birbirimizi teşvik etmeliyiz. Eksik ve hatalarımız için tövbe istiğfar dilimizden eksik olmamalı. Birbirimize kıymet vermeli, en büyük hediye olan hayra teşvik etmeliyiz... Ekranda