İmtihan yok mu zannettiniz

Yaşadığımız alem adeta bir saray gibi yapılıp misafir edilen hayat sahiplerinin özellikle de insanın hizmetine sunulmuştur.Muhteşem bir intizamla gerçekleşen güneşin doğuşu ve batışı, yıldızlar, sair canlılar, doğumlar ve ölümler, sevgiler ve ayrılıklar, deprem sel gibi olaylar ne anlatır Ne söyler Alem sarayındaki olaylar sair varlıklar üzerinde fikir yürütüp yorum yapabilen hüküm verme kabiliyeti ile donatılmış tek varlık insandır. Saray Sahibi türlü sanatlarıyla donattığı alem sarayında her bir varlıkta adının anılmasını, kendisinin tanınmasını, tanıttırılmasını, şükredilmesini, ibadet edilmesini ister. Elçileri vasıtasıyla gönderdiği fermanlarla saray ziyaretçilerine bunu devamlı hatırlatır. Sarayda misafir olmanın adabı kuralları vardır. Sarayda gezilip keyif alınacak o kadar çok alan vardır ki yasaklı alanlara girmeye ihtiyaç yoktur. (İkaz edenleri ve tehlike işaretlerini dikkate almak gerekir. Yenmemesi, içilmemesi gereken gıdalar, dokunulmaması gereken eşyalar, girilmemesi gereken alanlar, yapılmaması gereken hareketler vardır.) Sultanın kuralları önemlidir. Kurallara uymamak, reddetmek cezayı gerektirir. Saray misafirlerinin bazısı bu ikazların Sultandan geldiğini anlayıp hatalarını düzeltmeye gayret ederken, bazıları da devekuşu gibi başını gömüp bu İlahi ikazları sarayın tabii işleyişi olarak ifade edebilmektedir. (Tabiat Risalesinde ifade edildiği gibi) "Tabiat, sebepler yapıyor, kendine kendine oluyor" cümleleri tevhid anlayışına