Bal

Sıkılmadan keyifle izleyebileceğiniz film tadında bir belgesel; Honeyland (Bal Ülkesi).Uzak bir dağ köyünde yatalak annesiyle yaşayan bir yaban arısı arıcısı olan Hatice Muratova'nın doğayla uyumlu yaşamı, yüksek kazanç peşinde koşan göçer arıcı komşunun gelmesiyle bozuluyor.Belgesel tadındaki film, hırs ve haz merkezli küresel ekonomik sistemin yıkıcılığının da hikayesi aynı zamanda.2019 yılında çekilen ve çok ödüllü Makedon belgesel filmi Honeyland'ı (Bal ülkesi) izlemediyseniz izleyin derim.Geçtiğimiz günlerde bal sektörünü konuşmak için bir araya gelen sektör temsilcileri mevzuattan tağşişe, ihracattan markalaşmaya birçok konuda çözüm önerilerini sundular.Konunun uzmanlarından öğrendiklerimizi paylaşalım.Türkiye doğal zenginliği ile tam bir bal ülkesi.6,6 milyon arı kovanı, 102 bin ton bal üretimi ve 57 bin profesyonel arıcısıyla arıcılığı, üretim ve kovan sayısı bakımından dünyada Çin'den sonra ikinci sırada yer alıyor.2020 yılı itibarıyla 458 bin ton ileÇin birinci, İran 80 bin ton ile üçüncü.Üretimde birinci ülke olan Çin, yaptığı taklit ve tağşişler ile meşhur.Tağşiş, Türk Dil Kurumu TDK'da şöyle yer alıyor; "Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma."Yani üretilen bir gıda ürününün içine daha ucuz maddeler karıştırma yoluyla hile yapmanın, aldatmanın adıdır tağşiş.Çin'in sahte ballarından en çok şikâyetçi olan ülke ise ABD.Çin'in taklit ballarıyla baş edemeyince Çin'den ithalatı yasaklamışlar.Bu sayede balda yüksek talebi olan ABD pazarı bizim için iyi bir fırsata dönüşmüş.Türkiye bal üretiminde ikinci ama ihracatta 22. sırada.Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilerden Türkiye'nin özellikle çam balı konusunda ne kadar güçlü olduğunu da öğreniyoruz.Türkiye dünya çam balı üretiminin yüzde 92'sini tek başına yapıyor.Üretimin yüzde 90'ından fazlası ihraç ediliyor.Ve çam balı Türkiye'nin her yerinde yetiştirilebiliyor.Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Birliği ve bal üreticileri çam balında kaliteyi artırmak için ortak çalışmalar yapıyorlar.İstanbul'un sadece bir bal pazarı değil, dev şirketleri ve 76 bin kovanıyla aynı zamanda bir üretim üssü olduğunu öğrenmek şaşırttı.Balda nasıl bir sistem kurulması gerektiğini dile getiren sektör temsilcilerinden biri; "Arı, bal, çiçek ve insan dairesel bir döngüdür. Eğer çevre sağlıklı değilse, arıların oradan sağlıklı bir ürün üretmesi mümkün değil. Bal ticaretinin dört paydaşı vardır; arıcı, paketlemeci, tüketici ve kamu. Tüketiciyi bilinçli hale getirmeden kaliteli bal talebi oluşmaz." diyor.Tüketici denilen vatandaşın bilinçli olması ekonominin sağlıklı işlemesinin en önemli faktörü ama bunu bir tek tüketici denilen vatandaş bilmiyor.İstanbul Bal Üreticileri Birliği, balda katma değer ve eğitim sorununa el atmış ve bir yazılım çalışması yapmış.Bu yazılım sayesinde,