Aynı gemideyiz ama siz dümencisiniz

Zenginle yoksul arasında giderek büyüyen uçurum, asırlık eşitsizliklere dayanıyor ve bu eşitsizlikler, normal dönemlerde pek hissedilmez gibi dururken, salgın, deprem, sel gibi sosyal felaketlerde sırıtıyor. Putin Rusya'nın silahlı gücüne güvenerek, insan haklarını askıya alabiliyor ve komşusu, ırkdaşı, dindaşı Ukrayna'ya savaş açabiliyor. Ukrayna'nın yanında yer aldığını söyleyen Avrupa ve ABD, savaşı durdurmaya çalışıyor görüntüsü altında, savaştan ekonomik çıkarlarını güçlendirmenin hesaplarını yapıyor.Devletler de devlet kadar güçlü şirketler de yavuz hırsız.Toprağı kirletenler onlar, havayı zehirleyenler onlar, denizleri öldürenler onlar, çalışanın emeğiyle servet sahibi olanlar onlar.Ve tüm bu cinayetleri hiç üstüne almadan, suçluyu arayanlar da onlar.Hakkını alamadan ölen milyonlarla, yaptığı yanına kâr kalan milyonlar aynı gökyüzünün altında.Dünyanın adaletsiz yüzünde değişen bir şey yok yani.Yeryüzünde birçok zalim zulmünün bedelini ödemeden ölüyorsa, ona hesap sorulacak bir yer vardır. Bu mutlak adaleti sağlamak için ahiret olmalı.2019 yılı sonunda başlayan ve halen değişik isimler altında devam ettirilen salgınla birlikte zenginler daha zenginleşirken yoksullar daha yoksullaşmış.En zengin yüzde 1 geçtiğimiz 40 yılda nüfusun diğer yarısının iki katından daha fazla para kazanmış.En zengin yüzde 1, yüzyılın son çeyreğinde en alttaki yüzde 50'nin iki katı kadar karbon tüketmiş yani çevreyi kirletmiş ve iklim felaketine sebep olmuş. Oxfam'ın 2021 raporunda aşırı eşitsizlik olarak tanımlanan gelir adaletsizliği, salgın başladığında milyarlarca insanın zaten risk altında yaşadığı anlamına geliyordu.Bu insanlar salgının görünür kıldığı ekonomik ve toplumsal fırtınayı savuşturacak kaynaklardan ya da destekten yoksunlardı.Pandemi öncesi üç milyardan fazla insanın sağlık hizmetlerine erişimi yoktu. İşçilerin dörtte üçünün işsizlik maaşı ya da hastalık izni gibi sosyal güvencelere erişimi yoktu ve düşük ve orta gelirli ülkelerde çalışanların yarısından fazlası yoksulluk içindeydi.Arjantin, yoksulluk içinde yaşayan insanlar ve küçük işletmeler için tıbbi malzemeler ve sosyal yardım da dahil olmak üzere koronavirüs önlemlerinin karşılanabileceği 3 milyar dolarlık bir kaynak oluşturabilecek aşırı zenginler için geçici dayanışma ve servet vergisi getirerek tüm ülkelere öncülük etmiş oldu ama anlayana.Yeşil ve adil bir geleceğe yatırım yapılmasını sağlayacağı için, toplumun en zengin üyelerinin artan oranlı vergiye tabi olması ekonomik ve sosyal krizin etkilerinin adil bir şekilde iyileştirilmesinin temel taşıdır.Dünyayı esir alan salgın bize teminat altına alınmış gelir güvenliğinin yaşamsal önemde olduğunu ve yoksulluğun kalıcı bir şekilde geride bırakılmasının mümkün olabileceğini gösterdi. Bunun gerçekleşmesi için yalnızca geçinmeye yetecek ücrete değil, işçi hakları, hastalık izni,