CHP'de bir şeyler oluyor

CHP'nin dün grup toplantısı vardı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu kürsüden önce hazırladığı metni değiştirerek, genelde bir saat süren konuşmasını 13 dakikada bitirdi.

Konuşmasına sert bir tonda "Öfkeliyim, yumruklarımı sıkıyorum" diyerek başladı, daha sonra "Biz birbirimize emanetiz, başarırsak birlikte başaracağız" diye de ekledi.

Hem parti içine de hem de dışarıya mesajlar vardı.

"Şimdi bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum" derken, şu tarafı dikkat çekiciydi: "Size de bir çift lafım var. Ya bana katılın ya şimdi şu anda yolumdan çekilin, açık ve net söylüyorum!"

(Kılıçdaroğlu bu cümleleri hazırladığı kâğıttan okuyordu.)

Bu sert konuşmanın ardından akla bir dizi soru geliyor:

CHP grup toplantısında milletvekilleri, bazı CHP'li belediye başkanları da bulunuyordu. Genel Başkan'la hareket etmeyen, cumhurbaşkanlığı adaylığında Mansur Yavaş'ı ya da Ekrem İmamoğlu'nu destekleyenleri mi kastetti burada Kılıçdaroğlu... Yoksa altılı masada bulunan parti genel başkanlarına, yani 'dostlarına' anlamlı bir mesaj mıydı

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

KUMPASÇILARA MI SÖYLEDİ

Elektriği kesilmiş bir vatandaşın evinde yaptığı açıklamadan sonra evin o gün elektriğinin kesik olmadığı ortaya çıktı, bu 'kumpası' kuranlara mı söyledi yoksa. Kemal Bey'i bu eve kim götürdü

Sözcü gazetesine geçen hafta üç gün süren bir röportaj veren Ekrem İmamoğlu'nun bir sözü Genel Merkez'de hâlâ tartışılıyor. İmamoğlu'nun "Sorumluluğumun farkındayım. Ben kendimi taca ya da auta atmadım" sözünden ne gibi 'derin siyaset' anlamları çıkarılacak bakalım!

Yine İyi Parti Genel Başkanı Akşener'e verdiği iftar yemeğinde Yavaş'ı överken söyledikleri biraz da Akşener'in adayıymış gibi sorulara neden olmaz mı

Özetle... Kemal Kılıçdaroğlu, gruptaki konuşmasını milletvekillerinin yüzüne karşı yaptığına göre bu sözleri neden canlı yayında söyledi de kapalı grup toplantısına bırakmadı. Burada bir maksat olduğu anlaşılıyor. Demek ki parti içinde bir restleşme olduğu gün yüzüne çıktı. Bu da "Kılıçdaroğlu resti gördü, safınızı seçin ya da gidin" yorumuna yol açtı.

GÜNÜN SÖZÜ

"BEN hiçbir zaman ümidimi yitirmedim." Mustafa Kemal ATATÜRK

KENT, ÇEVRE VE EKOLOJİ

"GEZİ, kentin ortak yaşama alanına, demokratik haklara sahip çıkma amacıyla karar süreçlerine katılma isteğinin haykırıldığı şiddetsiz, muhteşem bir demokratik tepki hareketidir. On yıllardır yaşanan kent, çevre ve ekoloji mücadelesi deneyiminin izlerini taşır. 23 yıl önce Konak'tan Aliağa'ya kadar ilk kömür yakıtlı termik santralına karşı olmak, Türkiye ekoloji hareketinin başlangıcı olarak nitelendirebileceğimiz Bergama Köylü Hareketi, Artvin Carettepe'den Kazdağları'na, Munzur'dan Yuvarlakçay'a, Karadeniz'den Akdeniz'e ülkenin her yanında devam eden yaşam alanlarını yağma ve talandan koruma mücadelesinin izleri vardır."Ekoloji Birliği

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

'ANADOLU EL SANATLARI'NI ÖNEMSEMEZSEK OLMAZ

DÜN 'Kültürel tanıtımın önemi'ni anlatırken, tasarım sektörden duayen bir işinsanının verdiği önerileri de aktarmak istiyoruz:

1- Kesinlikle 'Anadolu El Sanatları' üretiminin kriterlerinin belirlenmesi ve tasarım brief'inin yazılması şarttır.

2- Tüm müzelerin web sitelerinin en az 2 dilde olması ve online satış yapması şarttır. (Gaziantep gibi önemli bir yerde bile Türkçe kitaplar basılmakta, ama web sitesinde örnek ürün unutulmuş ve aslında şehrin web sitesi ve kurumsalı Türkçe olması gibi)

3- Yeniden 'Anadolu El Sanatları'nın tasniflenmesi, unutulan ve yok olanların arşivlenmesi, bir merkez açılması ve 'doğru ürün nedir'in öğretilerek geleceğe taşınması gerekmektedir.