Namazın ahkâm ve erkânına riâyet etmek

Muhyiddîn Muhammed bin Behâeddîn hazretleri Osmanlılar zamânında Anadolu'da yetişen evliyânın büyüklerinden olup tefsîr, hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. Devrin meşhûr âimlerinden ilim öğrendi. Zâhirî ilimlerin tahsîlini tamamladıktan sonra, tasavvuf yoluna yönelerek, büyük âlim ve evliyâ Şeyh Muhammed İskilibî'nin huzûr ve hizmetlerine vâsıl oldu. Onun vefatından sonra İstanbul'a geldi. Müftü Zenbilli Ali Cemâlî Efendi, ömrünün sonlarına doğru hastalanıp kendisine onu nâib, vekil seçti. 1544 (H.951) senesinde hacca gitti. Ertesi sene dönüşünde Kayseri'de 1545 (H.952) senesinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" (En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir) buyurdu. Yâ Resûlallah! Bir kimse, kendi namazından nasıl çalar diye sordular. (Namazın rükû'unu ve secdelerini tam yapmamakla) buyurdu.Bir defa da buyurdu ki: (Rükû'da ve secdelerde, belini yerine yerleştirip biraz durmayan kimsenin namazını Allahü teâlâ kabûl etmez.) Peygamberimiz, bir kimseyi namaz kılarken, rükû'unu ve secdelerini tam yapmadığını görüp, (Sen namazlarını böyle kıldığın için, Muhammedin "aleyhissalâtü vesselâm" dîninden başka bir dinde olarak ölmekten korkmuyor musun) buyurdu.Yine buyurdu ki: (Sizlerden biriniz, namaz kılarken, rükû'dan sonra tam kalkıp, dik durmadıkça ve ayakta, her uzuv yerine yerleşip durmadıkça namazı tamam olmaz.) Bir kerre de buyurdu ki: (İki secde arasında dik oturmadıkça, namazınız tamam olmaz.) Bir gün Peygamberimiz, birini namaz kılarken, namazın ahkâm ve erkânına riâyet etmediğini,