Günahlar birer derttir devası ise istiğfardır!..

"Kendi nefsinden râzı olan, aldanmıştır. Ona güvenen, mağrur ve yolunu şaşırmıştır." Şeyh Zeyneddîn hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 675 (m. 1276) senesinde Lübnan'da Balebek'te doğdu. Birçok yeri dolaşıp, hadîs-i şerîf dinledi. Hanbelî fıkhında ve fetvâ işlerinde çok yükseldi. Şeyh İmâdüddîn el-Vâsıtî'nin sohbetlerinde bulunduktan sonra, tasavvuf ilminde çok yüksek derecelere kavuştu. Yüksek hâlleri ve kerâmetleri çoktur. 734 (m. 1333) senesinde Balebek'te vefât etti. Buyurdu ki: "Takvâ, dîni ıslâh, nefsi muhafaza eder ve mürüvveti süsler." "Akıllı; alçak dünyâdan el çeken, Cennet-i a'lâya göz dikendir." "Sabır en güzel huy, ilim en şerefli süs eşyâsıdır." "Kalblerin gafletine, gözlerin uyanık olması fayda vermez." "Müttekî, günahlardan uzak durandır." "Sıkıntıya düşmeden önce emniyet tedbirini alan kimse, ayağını sağlam yere basmış olur." "İtâat halkın Cenneti, adâlet devletin Cenneti." "Sabır, insanın başına gelene katlanması demektir. Onu kızdırana karşı da kendisine hâkim olmaktır." "Korku kaderi değiştirmez, yalnız sevâbın yok olmasına sebeb olur." "İhtiras, rızkı artırmaz." "Kârlı olan, dünyâyı âhıretle değiştirendir." "İnsanlar, bir sayfadaki resimler gibidir, her katlamada biri ortaya çıkar." "Cimri, dünyâda kendi nefsine cömert davranmaz, bütün malını mirasçılara vermeye râzı olur." "Mal, sahibini dünyâda yükseltir, âhırette alçaltır." "Şehvet (nefsin istekleri), öldürücü âfettir, bunun en iyi ilâcı, sabırlı olmaktır." "Hased, bir dert ve hastalık olup, hased eden veya olunan helak olmadıkça çâresi bulunmaz." "Günahlar birer dert olup, devası istiğfardır." "Hadîs-i