"Eğer gavs iseniz, beni bu mecliste öldürün!.."

Abdülehad efendi vaaz ederken, kürsüye "Sizin gavs olduğunuz söyleniyor" yazan bir kâğıt konur... Abdülehad Nûrî Efendi evliyanın büyüklerindendir. 1604 (H.1013) senesinde Sivas'ta doğdu. 1651 (H.1061) senesi vefât etti. İlim tahsîline Sivas'ta başladı. Dayısı Abdülmecîd Sivâsî yeğenini himâyesine alarak tahsîl ve terbiyesiyle meşgûl oldu. Halvetiyye yolunun büyüklerinden Şeyh Şemseddîn-i Sivâsî'nin halîfesi olan Abdülmecîd Efendi, devrin pâdişâhı Sultan Üçüncü Mehmed Han tarafından dâvet edilince yeğeni Abdülehad Nûrî'yi de berâberinde İstanbul'a getirdi... Abdülehad Nûrî bir yandan medrese tahsîline devam ederken bir yandan da dayısından tasavvuf terbiyesi gördü. Ayasofya, Fâtih ve Sultan Ahmed câmilerinde vaaz vermeye başladı. Süleymâniye Câmiinde vaaz ettiği bir gün, kürsüye bir kâğıt kondu. Vaazdan sonra, bu şekilde konan kâğıtları okurlardı. Kâğıdı okuyunca; "Sizin gavs olduğunuz söyleniyor. Gavs olan, Allahü teâlânın izni ile istediğini yaparmış. Eğer gavs iseniz, beni bu mecliste öldürün bakalım" yazıyordu. Abdülehad Efendi bu yazıyı okuyunca; "Taassub insanı nelere götürürmüş. Sübhânallah! Biz âciz ve fakîr bir kuluz. Halk bizi gavs ve kutb bilir. Hak teâlâ onları tasdik eyleye. Kutb olanlar nefis ehli olanlar gibi, ben bunu yapamaz mıyım diye elinden geleni yapmaya kalkışmaz. Onlara sıkıntı ve cefâ verilse bile onlar affederler. Onun için yüksek mertebelere eriştiler. Fakat evliyâ, kınından çekilmiş bir kılıçtır. Bir kimse kendini kılıca vursa, kabahat kılıcın mıdır, yoksa kendini kılıca vuranın mı" buyurduklarında, câminin içinde;