"Dünyâ ne demektir biliyor musunuz"

"Gönlüne gelen ve seni Allahü teâlâdan uzaklaştıran her şey dünyâ demektir..." Ebû Ömer İstahrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Hicrî dördüncü asrın ilk yarısında İran'da Abadan'da yaşadı. Hicaz, Irak, Şam ve başka yerlere seyahatler yaptı. Ruveym bin Ahmed, Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî ve başka büyük zâtlarla görüşüp kendilerinden ilim öğrendi. Buyurdu ki: "Hak teâlânın sevdiklerinin yolunda olmak ile dünyaya kıymet vermek, dünyâya düşkün olmak, bir arada bulunmaz. Bu yolda bulunan bir kimsenin kalbinde, dünyânın zerre kadar kıymeti bulunursa, yağdan kıl çıkması gibi, kolayca bu yoldan çıkar. Allahü teâlânın dostları, dünyâya hiç kıymet vermezler, onun için gam yemezler. Bütün dünyâyı bir lokma hâline getirip, bir velînin ağzına koysan, isrâf olmaz. İsrâf ona denir ki, bir şey Allahü teâlânın rızâsına aykırı olarak sarf edilir. Allahü teâlâ, dünyâyı eliniz ile terk etmeyi değil, kalbiniz ile terk etmeyi ister ve beğenir." "Dünyâ ne demektir biliyor musunuz Gönlüne gelen ve seni Allahü teâlâdan uzaklaştıran her şey dünyâ demektir. Seni O'ndan başka bir şey ile meşgûl eden her şey de fitnedir. Bu kısa ömrü, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylere yaklaşmakla geçiren, O'ndan başka şeylerle meşgûl olan kimse, âhıretini harâb etmiş olur. Bu ise, akıl sahiplerinin yapacağı şey değildir." "Sıdk ve muhabbetin alâmeti ahde vefadır." "Nefsiniz sizi uygun olmayan şeylerle meşgûl etmeden evvel, siz nefsinizi hayırlı şeylerle meşgûl ediniz." "Hak teâlâya yakın olmayı istememek ve düşünmemek cinâyettir."