Cuma, fakirlerin haccı, müminlerin bayramıdır

"Cuma namâzı kılmayanların kalblerini, Allahü teâlâ mühürler. Gâfil olurlar." Fahrüddîn İbn-ül-Fahr hazretleri hadis ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 685 (m. 1286) yılında Lübnan'da Ba'lebek'te doğdu. Zamanındaki birçok âlimden ilim öğrendi. Mısır ve Hicaz gibi birçok bölge ve şehirleri dolaşarak, oralardaki âlimlerin ilimlerinden istifâde etti. Hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh bilgilerinde âlim oldu. 732 (m. 1332) yılında Şam'da vefât etti. Bu mübarek zat buyurdu ki: Allahü teâlâ, cuma gününü Müslümânlara mahsûs kılmıştır. Cuma sûresi sonundaki âyet-i kerîmede meâlen; (Ey îmân etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezânı okunduğu zaman, hutbe dinlemek ve Cuma namâzı kılmak için câmiye koşunuz. Alışverişi bırakınız! Cuma namâzı ve hutbe, size, başka işlerinizden dahâ faydalıdır. Cuma namâzını kıldıktan sonra, câmiden çıkar, dünyâ işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızık bekleyerek çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hâtırlayınız ki, kurtulabilesiniz!) buyuruldu. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" hadîs-i şerîflerde buyurdu ki: (Bir Müslimân, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namâzına giderse, bir haftalık günâhları affolur ve her adımı için sevâb verilir.) (Günlerin en kıymetlisi Cumadır. Cuma günü, bayram günlerinden ve Aşûre gününden dahâ kıymetlidir. Cuma, dünyâda ve Cennetde müminlerin bayramıdır.) (Cuma namâzı kılmayanların kalblerini, Allahü teâlâ mühürler. Gâfil olurlar.) (Bir kimse, mâni yok iken, üç Cuma namâzı kılmazsa, Allahü teâlâ, kalbini mühürler. Yani, iyilik yapmaz olur.) (Cuma, fakirlerin haccıdır ve müminlerin bayramıdır ve gök ehlinin