Hürmüz Boğazı'nda su perilerinin gösterisi

Ömrümün kırk yılı denizlerde ve denizcilik ile ilgili işlerde geçti. Bunca yıl çalıştığım bu meslekte asla unutamadığım bir olaydan bahsetmek istiyorum. Böyle olayı gören bir kişi olsa kesinlikle "denizin ortasında ecinnilerle karşılaştın" demek zorunda kalacaktır. Evet, bir başka deniz kıyısında Çanakkale Boğazı'nda cinlerin seslerini işitmiştim. Resmen doğuda "zılgıt" denilen bir sesi çıkarıyorlardı. Muhtemelen eğleniyorlardı ve beni de peşlerinden sürüklemişlerdi. Fakat ne oldu ise birden aklım başıma geldi. Kendi kendime "Yahu! Burası askeri bölge. Hiç burada eğlence olur mu Kesin cinlere karıştım!" diyerek geri döndüm. Gerçekten de gemimiz yakıt iskelesine bağlıydı ve çekek yeri denilen bir yerden sesler gelmişti. Yanıma elektrik subayını alarak gemimizden yaklaşık 100 metre uzakta bulunan bu noktaya birlikte gittik. Fakat bu sefer ses seda yoktu. Belli ki; cinnilerin sesleri işitilen fakat kendileri görünmeyen bir cinsine rast gelmiştim. Bunlara "hâtif" ismi verilmektedir. Ebû Saîd el-Harrâz ve Ebû Hamza el-Horasânî gibi sûfîler; hâtif denilen ve Kur'an'da bu cinlerden bahsetmektedirler. Hargûşî isimli bir yazar "Tehzîbü'l-esrâr" isimli kitabında hâtif meselesini ele almış ve bunun mümkün olduğundan bahsetmiştir. Zira kendisinin de hâtif denilen bu cin taifesinin sesini işittiğini söylemektedir. Cezayir'de Jijel ile Collo arasında Djen Djen isimli bir liman vardır. Bu limana defalarca yük için yanaştım. Gemimizin acentesine "Djen Djen