AK Parti'den lütuf beklemiyoruz

28 Şubat zulmü ve mağdur edilen insanlara haklarının verilmesi konusu daima ertelenmiş ve unutturulmaya çalışılmıştır. Bu konuda hükümet üyeleri tarafından vaat edilmiş nice sözler vardır. Fakat birçok siyasetçi kör, sağır ve dilsiz rolünü üstlenerek yapması gereken görevleri ihmal etmiştir. Gören zannedecektir ki; hükümetten bir lütuf bekleniyor. Veyahut devlet ulufe dağıtıyor ve bazı insanlar bunu istiyor. Ne münasebet efendim! Devletin zulüm ve haksızlık yaparak ordudan ve kamu kurumlarından atmış olduğu binlerce insanın özlük haklarının iade edilmesini ve hiç olmaz ise tazminatlarının verilmesini istiyoruz. Çünkü anayasa ve kanunlar ile belirlenmiş haklar; bizzat devlet tarafından gasp edilmiştir. Yine yasalar çerçevesinde yapılan müracaatlar Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından haklı görülüp Meclis'e ve Ak Parti hükümetine "mağdur edilen vatandaşlarımıza haklarının iade edilmesi gerektiği kararı" bildirilmiştir. 28 Şubat 1997 sürecinde ABD'nin desteklediği darbeci generaller, FETÖ örgütüne yer açmak için Türk Silahlı Kuvvetlerinden binlerce askeri tasfiye etmişlerdir. Buna gerekçe olarak sundukları husus ise evlere şenlik olmuştu; "Gözünün üstünde kaşın var" misali "eşinin üstünde başörtüsü var" denilerek acımasızca insanları işsiz güçsüz bıraktılar. Yetmedi, başka kurumlarda çalışmasına dahi mani oldular. Bu iğrenç ve pis işi yaparken CHP gibi parti ve kurumlar da darbeci askerlere destek oldular. Fakat CHP bizzat genel başkanı ağzından bir özeleştiri yaparak birkaç defa halkımızdan özür diledi. Son olarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Ocak 2022 tarihinde İstanbul Esenler'de yaptığı bir konuşmada CHP hakkında başörtüsü zulmü ile ilgili özeleştiride bulunmuştur. Kılıçdaroğlu aynen şu sözleri sarf etti: "Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçmişte hiç kusuru olmadı mı Kabahati olmadı mı Oldu efendim. Kabahati de oldu. Kusuru da oldu. Biz getirdik ne yaptık Başörtüsünü Türkiye'nin bir numaralı sorunu hale getirdik"