Ömrümün kırk yılı denizlerde ve denizcilik ile ilgili işlerde geçti. Bunca yıl çalıştığım bu meslekte asla unutamadığım bir olaydan bahsetmek istiyorum. Böyle olayı gören bir kişi olsa kesinlikle "denizin ortasında ecinnilerle karşılaştın" demek zorunda kalacaktır. Evet, bir başka deniz kıyısında Çanakkale Boğazı'nda cinlerin seslerini işitmiştim.
Demokrat Partinin en büyük günahı 5816 sayılı kanunu çıkarmasıdır. Bu yasa nedeni ile 31 Temmuz 1951 tarihinden itibaren yüzlerce aydınımız "CHP genel başkanını eleştirdi" diye hapis cezası almıştır. Düşünebiliyor musunuz Türkiye'yi ölene kadar demir bir yumrukla yönetmiş ve diğer siyasi partilerin yaşamasına müsaade etmemiş bir siyasi lideri eleşt
2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine bir yıldan daha az bir zaman kaldı. Daha önceki seçimlerden farklı olarak son iki seçime partiler, ittifak yaparak giriyorlar. Seçim barajı her ne kadar yüzde 7 gibi bir orana çekilmiş olsa da; bazı partiler meclis dışında kalmamak için ittifak yapmayı zaruri olarak görmektedir. Bazı okuyucularım se
Yalanlarla her yere gidebilirsiniz fakat asla geri dönemezsiniz. İşte 53 yıl önce öne sürülen ABD'nin insanlı Ay yolculuğu yalanı, aradan yarım asırdan fazla bir zaman geçtikten sonra yeniden tartışılmaya başlanmıştır. ABD'nin uzay çalışmalarından sorumlu olan kurum olan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi orijinal ismi ile National Aeronautics and s
Bazı arkadaşlarım ve okuyucularım sık sık sorar; "sen denizci bir adamsın neden bu kadar farklı konularda yazı yazıyorsun" ve "bu yazarlık hikâyesi nereden çıktı" işte bu Pazar günü bu konuya yer vermek isterim. 25 yıldan beri kitap ve makale yazmamın en önemli sebebi; dindar insanların yaşadığı haksızlıklara rağmen hâlâ suçlu olarak gösterilmesidi
Psikolojik savaş, "klasik anlamdaki savaşın kazanılması veya kaybedilmesinde, savaştan sonra da üstünlüğün devam etmesinde yahut sorunların çözülmesinde insanların ruh haline etki ederek sonuç almak" olarak tanımlanmaktadır. Hile ve aldatmaların etkili olabilmesi için sinsi ve gizli olması gereklidir. İşte asıl üzerinde durulması gereken husus hile
Kamu kurumlarında hâlâ yönetici olarak görev yapan çok sayıda gayrı milli kişiliksiz insana sahibiz. Bu insanlar gerçek yüzlerini hiç utanıp sıkılmadan gösterebilme cesareti de taşıyorlar. Ne yazık ki yıllardan beri el üstünde tutulan ve korunup kollanan bu insanlara en fazla CHP sahip çıkmaktadır. Örneğin bizzat Kııçdaroğlu'nun parti rozetini takt
ABD, Yunanistan'a devamlı surette askeri yığınak yapıyor. Yetmedi anlaşmalara aykırı olarak Adalar Denizinde "askersiz" bölgeleri silahlandırılmasını sağlayarak resmen iki ülke arasını elinden geldiğince bozmaya çalışıyor. Daha önce iki ülkenin savaşmaması için çok gayret gösterdiği halde son dönemde tam tersi bir politika izliyor. Buna karşılık Yu
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk ve Cumhuriyet'ten Barış Terkoğlu şahsım hakkında gerçeğe aykırı bilgiler vererek itibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Bunlarla mahkemede hesaplaşacağız. Bununla birlikte okuyucularıma yaşadığım olayları ve olayların ardındaki gerçekleri ifade etmeye çalışayım. Zira çok sayıda iftira ve yalan bulunmaktadır. Öncelikle
Elbette Ankara'da deniz yoktur. Lakin koskoca Deniz Kuvvetleri Karargâhı burada bulunur. İnanılması güç ve çok saçma bu durum yıllardan beri devam etmektedir. Bir tane aklı başında insan çıkıp da "bu yol çıkmaz sokaktır" diyemediği için bu akıl almaz ve absürt durum hâlâ devam etmektedir. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra, zıvanadan çıkmış bir kısım
© 2016