Vedat Milor

Hürriyet

Gastronomi nasıl ileri gider

ABD'nin 'gurme cenneti' denen Berkeley gastronomide çok önde. Neden İki öğe ön plana çıkıyor: Üniversite ve etnik-kültürel çeşitlilik. Ciddi ve kurumsallaşmış bir üniversite sık sık seyahat eden, yabancı mutfakları bilen insanları bünyesine çekiyor. Girişimciler de ortaya çıkan talebe cevap veriyor. Etnik-kültürel çeşitlilik de çok önemli. Mutfağın

Lokantalarda süreklilik ve değişim...

Kazasker'deki Konyalılar İstanbuldaki favorilerimden. Etli ekmek her zamanki gibi çok iyi. Yüzde yüz kuzu. Kullanılan un mükemmel. İki farklı un ve sertlik vermesi için kepek katılmış. Ticari maya değil ekşi maya kullanıyorlar. Kuşbaşılı ve peynirli ekmekler de iyi. İçinde Konya obruk peyniri de olan ve sıkma denen lavaşı da çok sevdim. Eskisi kada

Bir kruvasan sıradan bir havyarlı ıstakozdan değerli olabilir...

Moda'daki Rafine'de isteyen kahve içip yanında bir kurabiye-brownie alabilir, isteyen daha ciddi bir kahvaltı yapabilir. İsteyense güzel bir öğle ya da akşam yemeği yiyebilir. Ben hepsini yaptım ve genelde hoşnut ayrıldım. Ama hangisi olağanüstü diye sorsanız en basit olanı bana en büyük zevki verdi derim...Bazı mekânlar var ki tek bir isimle özdeş

Trend peşinde müşteri kütlesi ve Mimi

Kendi halinde, reklam ve ambiyans değil, iyi ürün ve güzel yemek kaygısında olan lokantalar hızla kapanıyor. Karaköy'deki Lokanta Mimi de kapanacak diye korkuyorum. Görmek ve görülmek için gidilen bir mekân değil çünkü burası...Dikkatinizi çekmiştir. Kitle değil kütle diye başlık. Kütlenin kitleden temel farkı beyinleriyle değil duygularıyla hareke

Burası bir kalkan lokantası değil ki!

Balıkçı Kahraman denince herkesin aklına kalkan geliyor. Oysa mangalda pişmiş mısır ekmeği, takoz lakerda, şişte kalamar bacağı, sonra kırlangıç mangal gibi leziz çeşitleri var. "Sen paradan haber ver, burası çok pahalı" diyen arkadaşlara tek cevabım var: İstanbul'da bu fiyat düzeyindeki lokantaların pek çoğunda vasat altı kalitede yemeği aynı fiya

Japon işi tempura

Bildiğiniz gibi tempura bol yağda yapılan kızartma. Ama Japonlar bu işte de mükemmele erişmiş, ustalaşmışlar. Susam yağını tercih ediyor, çok özel değirmenlerde son derece emek yoğun üretilen nadir unları kullanıyorlarYemek blog'u Gastromondiale'in editörü Besim Hatinoğlu'nun sosyal medyada Japonya seyahatinden kareler sunduğu hikâyesinden bir alın

En kolay görünen bazen en zordur...

Ülkemiz mutfağı şarapla birleştiğinde çıta atlıyor ve evrensel ölçütlere göre gastronomik bir mutfak oluyor. Seraf Vadi bu eksiğimizi gidermiş. Asma yaprağından sarma üst düzey. Yoğurtla birlikte domates sosu yakışmış. Bol yeşillik ve marulla pişen kuzu kapama ağır ateşte yavaş pişmiş, et güzel ve içi sulu. Ama favorim gene kuzu kolla odun fırınınd

Gastronomik bir boşluğu doldurdu

Gallada iyi değil, çok iyi bir lokanta... Fatih Tutak uluslararası çapta bir şef. Meraklı. Araştırmacı. Çok az şefte olan bir özelliği de damak tadının çok iyi olması. İşini ciddiye alıyor; kestirmeden değil, gerekli yoldan gidiyor. Burada lezzet şöleni patatesli pide ve dana ilikli-çıtır sarımsaklı tereyağıyla başlıyor, saf umami. Tarhananın çeşni

Eğlenceli restoran yemeği ve hedonizmin sonu

Madrid'deki DiverXO lokantasının ünlü şefi David Munoz "Lokantalar müşterileri eğlendirmeli" başlıklı bir demeç vermiş. Konu gerçekten ilginç. Restoranların sosyal yönü ve eğlence tarafı az işlenen bir konu çünkü...Gastronomi deneyi konusunda ciddi olan ve sık sık yurtdışında yemek yiyen bir arkadaşım "Az çok yemek yedim ama bu ilk kez başıma geldi

Çiğköfte ve fakirleşen mutfağımız...

Güneydoğu mutfağının ayrılmaz bir parçası çiğköfte... Ama Türkiye'nin batısında hep küçük görüldü; çiğköfte denince akla 'İbo şov', 'tavana yapıştırma' gibi küçümseyici imgeler geldi. Ardından çiğköfteden et çıkarıldı, gerçek çiğköfteyi tanımlamak için 'etli çiğköfte' demeye başladık. Ülkemizde çiğköftenin etle yapıldığını bilmeyen bir nesil var ar