Menü üzerine epey çalışılmış, malzemeler dikkatle pişirilmiş

Yeni Lokanta'da tattığım mantı ününü hak ediyor çünkü tuzlu yoğurt çok yakışmış ama benim zevkime göre biraz fazla kaynatmışlar. Kuzugöbeği mantarı ve tarhananın baharat gibi kullanılması başarılı. Mersin karides tuzlu-tatlı-ekşi-acı dengesi açısından en başarılı yemek. Kuzunun gerdanı seçici damakları hayal kırıklığına uğratmaz.

Yeni Lokanta size iki tadım menüsü yolluyor. Rezervasyon yaptığınızda hangisini seçeceğinizi soruyorlar. İki menüdeki yemeklerin çoğu aynı. Uzun menüde bir porsiyon ve bir tatlı fazla. Uzun menü şöyle:


Yeni mantı

Fava, kuzugöbeği mantarı, Antakya halhalı zeytin, Maraş tarhanası

Patlıcan, Erzincan tulumu, mahlepli şarap, kuru incir, badem
Cevizli Antep sucuk, Denizli yanık yoğurdu, Kilis üzümü, dut pekmezi

Pomelo, portakal, rezene, acılı vişne sorbe

Mersin karides, aioli, bottarga, semizotu, Antep fıstığı, zahter

Kuzu gerdan, ayı mantarı, istiridye mantarı, dövme buğday, tarhun

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Sütlaç, safranlı pişmaniye, fındık, frambuaz

Katmer, Antep fıstığı, Hindistan cevizli dondurma

Daha kısa ve biraz daha ucuz olan menüdeyse cevizli Antep sucuk ve sütlaç mevcut değil. Diğer yemekler aynı. Kısa menü 2.350 lira. Buna yüzde 10 servis ücreti ekleniyor ama KDV dahil. Şarap eşleşmesi istersen o da 1.750 lira. Biz bu yedi porsiyonluk menüyü seçiyoruz. Dokuzluk olanı seçersem yemeğin sonunda tıkanıp kuzu gerdana yer kalmayacağını düşünüyorum. Üç saate yakın süren yemeğin sonunda haklı olduğumu da anlıyorum.

Bir şey daha düşünüyorum. Acaba neden ben buraya yıllardır gelmedim Açıkçası yemekten bayağı keyif alıyorum ve grubumuzdaki herkes beğeniyor. Tamam, ucuz değil. Ama şu anda İstanbul'daki 1 Michelin yıldızlı diğer beş lokantadan ucuz. Öte yandan diğerlerinin pek çoğundan daha fazla keyif alıyorum buradan.
Sık ziyaret etmeme nedenim herhalde gitmem gereken lokanta sayısının çok, zamanımınsa dar olması. Bir diğeri, kurucusu Civan Er'in Londra'da olduğunu ve orada başarılı bir lokantası olduğunu bilmem. Bir üçüncü nedense tadım menüleri. Pek değişmiyor. İlk kez yerken heyecanlanabiliyorsun ama tekrar edince efsunu kayboluyor. Bazen de küçük porsiyonlar yerine çok beğendiğin bir yemekten daha çok yemek istiyorsun. Tabii bu sayı olarak daha az yemek demek. Bu benim tercihim ama şef lokantaları farklı düşünüyor. Bir kere şef çok sayıda porsiyon sunarak hünerlerini ve yaratıcılığını göstermek istiyor. Başka bir neden, maliyet kontrolü. Herkes tadım menüsü alınca müşteri açısından seçim şansı azalıyor ama işletmeci açısından maliyet önceden kestirilebiliyor, israf önleniyor ve neticede kâr artıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Tutarlılık ve süreklilik önemli

Sınırlı sayıda yemek sunan lokantaların yemeklerine daha özen göstermeleri ve ciddi hata yapmamaları beklenir. Maalesef kazın ayağı öyle değil ama. Bir yemek çok iyiyken, arkasından gelen berbat olabiliyor. Tutarlılık ve süreklilik tadım menüsüyle çalışan fine dining lokantaların da bir sorunu. Bazen servis de bu tip lokantalarda bir sorun. Çünkü bazı çalışanlar kendile-