YENİ yılın ilk yazısında çiçekti böcekti diye popülizm yapmak yerine, Türk futbolunun kurtuluşu için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) Kulüpler Yasası taslağına destek çağrısında bulunmanın önem arz ettiğini düşündüm. Hatta bu mühim konuda Hıncal Uluç ağabeyden başlamak üzere, çok değerli spor yazarı arkadaşlarımızı da bir çizgide ikna ederek; Türk futbolunun üzerinden bir gölgenin kaldırılması hususunda kamuoyu yaratmaya çağırmanın doğru olduğuna inandım. Geçen Beşiktaş kongresi ile ilgili yazımda da bahsetmiş olmakla birlikte, anlaşılamamış ya da yanlış anlaşılmış olabileceğimi düşünerek yeniden ifade ediyorum. Bir kulübe başkan olup şöhret olanların, bilahare o kulübü "meteliğe muhtaç" bırakmalarına mani olunmalıdır diyorum. Bu konuda; bu iş aslında "özerk federasyona" bırakılmalıydı. Böyle zorlamalar olursa kulüplere "başkan ve yönetici bulunamaz" gibi beyanları da art niyetli buluyorum. Bu art niyetli bahanelerle bugün geldiğimiz noktada, kulüplerimiz mali sıkıntıya girerken bu duruma neden olan başkanların "zevki sefa" içinde yaşaması artık bizi bir hamleye zorlamaktadır. Bu nedenle eli kulağında TBMM'de görüşülecek olan Kulüpler Yasası'nda bu konunun halli şeref meselesi olmuştur. Bu hususta kendisi ile ömrümüzün hiç bir döneminde ağabey kardeş ilişkisini azaltmadığımız, Sayın Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı Bey'den çok umutluyum. Sayın Sancaklı