Ülkemizin kurumları öyle garip bir yapı ve öyle garip bir anlayışla yönetiliyor ki; akıl erdirmek mümkün değil. Geçtiğimiz günlerde VAR hakemi Özgüç Türkalp'in mesleği bıraktırılmasına rağmen sular hâlâ durulmadı. TFF'nin gayya kuyusu haline gelen MHK'da deprem devam ediyor. MHK Başkanı Sabri Çelik ile hakem kurulu istifa etti ya da ettirildi. Öyle
Ünlü şair ve fikir adamı Nihal Atsız diyor ki; Dünya denen mezellete dalsın her isteyen; Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim. Çok isterdim bizde de Türk sporu ve özellikle futbolu yönetenlerin meseleye böyle bakabilmesini Çünkü bu dizeler devlet adamları, hükümetler, spor ve kulüp yöneticileri için hizmette önemli bir yol haritası olurdu. Böylel
14 Ocak Cumartesi günü İstanbul'da İYİ Parti Spor Kurulu olarak Beden Eğitimi Öğretmenleri ile "Türk Millî Eğitiminde Beden Eğitiminin Yeri ve Önemi" adı altında bir etkinlik gerçekleştirdik. Hafta sonu sportif müsabakaları da olmasına rağmen, bu önemli toplantıya yoğun bir katılım sağlayan beden eğitimi öğretmenleri ve antrenörler ile kendilerine
Pazar akşamı Fenerbahçe-Galatasaray derbisini izledik. Hem görevlerimiz nedeniyle hem de yıllardan beri İstanbul'daki tüm müsabakaları takip eden bir spor adamı olarak ifade etmeliyim ki; bu VAR sisteminin ülkemizde doğru uygulanamaması, Türk futbolunu garip bir durumla karşı karşıya bırakıyor. Maçın ilk 15. dakikasında hakemin oyunu durdurarak dak
Bildiğiniz üzere son günlerde futbol gündemini işgal eden en mühim konu Sivasspor'un, Galatasaray'a attığı golün iptal edilmesiydi. Bu konunun önemini artıran ise, golün iptalinden çok "gerekçesinin açıklanmaması!" oldu. Burada bahse konu olan "VAR Hakemi" Özgüç Türkalp'i, dostum ve aynı zamanda Ankara TSYD (E) Başkanı olan merhum babası Erol Yaşar
20 Kasım ile 18 Aralık tarihleri arasında Katar'da düzenlenen Dünya Futbol Şampiyonası Arjantin'in şampiyonluğu ile sonuçlandı. Büyük bir futbol resitaline sahne olan bu görsel şölende Türkiye'nin yer almaması biz Türkleri üzse de Messi'yi çekiştirerek fotoğraf çektirmeye çalışan Nusret, "Dünya Futbol Şampiyonası'nda var olmamamıza rağmen" Türk mut
BÜROKRATİK oligarşi, demokratik devletlerde atanmışların seçilmişlere tahakkümü sonucu oluşan "sözde demokratik", hastalıklı bir yapıdır. Bu hastalık; "seçilmişin" "rahatlık, bezginlik, yetersizlik ya da yorgunluktan" kaynaklı yapacağı görevi ya da inisiyatifi liyakatsiz atanmışlara bırakmasıyla başlar. Tabii ki sonrası da mutlaka "daha kötü" olur,
9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel, milletin itimat ve sevgisine mazhar olmuş "makul ve sevilen bir devlet adamı" idi. Nur içinde yatsın. İstanbul Olimpiyatlarının hazırlıkları için ilk adım kendisinin döneminde ve destekleriyle atılmıştır. Kendisinin attığı bu "mühim adım" yıllar sonra İstanbul'un "olimpiyat şehri" olma şansını burun fark
Dünya kupasında Japonya'yı görüyoruz, elenen Almanya'nın grubunda çeyrek finale yükseldi. Gelin Japonya'daki sistem ile bizim sistemi kıyaslayalım. Japonya'daki yabancı oyuncu statüsünde, 3 yabancı oynatabiliyorsunuz. Türkiye'de ise sahada 8, maç kadrosunda 14, kulüplerde 21 yabancı oyuncu bulundurabiliyorsunuz. Türkiye Futbol Federasyonu'nun gerek
KATAR'daki Dünya Futbol Şampiyonası'nda seyrettiklerimiz, bundan sonra seyredeceklerimizin göstergesi Turnuvaya katılan ülkelerin isimleri mi.. Hiç önemli değil, hepsi birbirinden kıymetli. Katar'daki Dünya Kupası'nda izlediğimiz futbol ve atmosfer muhteşem. Tribünler tıklım tıklım dolu, dünya da televizyonlarının başında Kendi takımlarını büyük bi
© 2016