Seçimler ve kulüp başkanları

Ülkemiz kesinleşen 14 Mayıs tarihi ile seçim sath-ı mailine girmiş bulunmakta. Asil Milletimizin istikbal mücadelesi vereceği genel seçimlere ortalama 60 gün civarında bir zaman var. Bu durum STK'ları, kurumları, bürokrasiyi ve tüm vatandaşlarımızı ilgilendirdiği gibi spor kulüplerini de yakından ilgilendiriyor. Daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi 26 Nisan 2022 tarihli Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu'na göre, spor kulüpleri kendi özel yasası olan ve asla STK olmayan "nevi şahsına münhasır" önemli kurumlardır. Böyle olmakla birlikte, maalesef kulüplerimiz son 22 senedir bu kıymet ve "sihirli önemlerini" yitirmiş bulunmaktadır. Eskiden spor kulübü başkanları Spor Bakanlığı'nı yönlendirir, kulüplerimiz de kendi kaderlerini kendileri çizerlerdi. Son 23 senedir ise bu vasıfları kaybettirilen başta Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri olmak üzere, tüm spor kulüplerimiz tabiri caizse maalesef hükümetlerin "kapısında bekler!.." hale getirilmiştir. Bu rencide edici bir durumdur. Hele bir de bu kapıda bekletilme uygulaması sadece "mali ve tesisleşme" konularında olsa, ne gam!.. Kendi stadında başkan olarak "sana atılan istifa sloganı" bir yana, ezkaza "hükümet istifa!.." diye bir slogan atıldıysa yandınız... Ezcümle; ben de bu yazımda başta İstanbul'daki üç büyük kulüp başkanımız Ahmet Nur Çebi, Ali Koç ve Dursun Özbek Beyefendiler olmak üzere tüm Süper Lig kulüp