Karar milletin!..

SÜPER Lig'in 11. haftasında Fenerbahçe, zorlu rakibi Medipol Başakşehir'i de 1-0 yenerek başarılı haftalar hanesine bir yenisini daha ekledi. Anlaşılan o ki Fenerbahçe bu skor ve bu sezondaki performansıyla uzun bir bekleyişten sonra kurduğu takımı, teknik ekibi ve yönetimi ile işi anca rayına koyabildi. Bizim maksadımız ise; Fenerbahçe'den bir örnek ile kulüplerimizin ve Türk sporunun her branşta "yola girmesinin" bir mantaliteye, belli bir zamana ve spor kültürüne ihtiyacı olduğunu belirtmektir. Tüm olaylar gösteriyor ki sporda başarının bir çok etken ve kriteri bulunmaktadır. Bu safhada denklemi doğru kurmaz, taşları da yerine düzgün oturtmazsanız, iyi niyet ve arzunuza rağmen zaman kaybedersiniz. Zira iddia ettiğimiz gibi ihtisas ve mantalite gerektiren bir mevzudur başarmak. İşte Fenerbahçe yönetiminin henüz üçüncü döneminde yakalayabildiği bu düzeni, Türk sporunda yıllardır "hâlâ yakalayamamış" olan branşlar ve federasyonlar vardır. Futboldaki bu örnekten yola çıkarak, uluslararası yarışmalara katılmak üzere hazırlanan millî kafilelerimizin federasyon listelerinde yaşanan bir garabeti özellikle spor kamuoyu ve Sayın "Spor Bakanı'yla" paylaşmak isterim. Geçtiğimiz hafta Boks Federasyonu'nda izlediğimiz bir vaka endişe vericidir. Federasyon, İspanya'da düzenlenen Dünya Gençler Boks Şampiyonası kadrosuna 51 kiloda Selahattin Cinbulak adlı Erzurumlu bir boksörümüzü